Talin, Estonya

Letonya'dan Estonya'ya giderken elimdeki kitaba öyle bir daldım ki neredeyse sınırı geçtiğimizi farketmeyecektim. Sadece tabelası kalmış. Estonya'ya girip girmediğinizi anlamanın en iyi yolu en yakın reklam tabelasına bakmak: bir sözcüğün içinde iki kez tekrarlanan harf sayısı tavan yapan  ( tallinn, saap, keel) iki yer var bu dünyada, biri Finlandiya diğer Estonya.

Estonyalılar diğer Baltık ülkeleri Litvanya ve Letonya'da yaşayanlardan farklı bir kökene sahipler: hemen yakındaki Finlilerle akrabalar. Bunun sonucu olarak 1991 yılında Estonya bağımsızlığını kazandıktan sonra ülkeye Finlandiye sermayesi oluk oluk akmış.
Finlandiya toplumda yüksek olan alkolizm problemini çözümlemek için alkole yüksek vergiler koyduğu için içkiler ateş pahası. Oysa Helsinkiden gemiyle sadece 2 saat uzaklıktaki Estonya'da içkiler neredeyse dörtte biri fiyatına satılınca Estonya ve özellikle Talin, ucuza içmek isteyen Finlandiyalılar tarafından sık sık uğranılan bir yer haline gelmiş.Bugün de kafanızı nereye çevirseniz Finlileri görüyorsunuz. Talin sadece bir turizm merkezi haline gelmemiş aynı zamanda internet yazılımının önemli merkezlerinden biri olmuş. Buradaki ucuz ve eğitimli iş gücü özellikle internet firmalarını çekmiş: örneğin Skype bir Finlandiyalı ve bir Estonyalı ortak tarafından kurulmuş.   






Talin'in eski şehri 1997'de UNICEF tarafından dünya mirası listesine alınmış, cidden de adamlar gözlerinin içi gibi bakıyorlar bölgeye kıskanmamak elde değil. 

Eski şehri gezmeye yukarı mahalle ( Toompea) 'den başlarsanız, bütün şehri bir anda görüyor ve şehri daha kolay anlıyorsunuz.


Viru caddesi -  Allinn - aşağı mahallenin başlangıç bölümü. Burası hem turistler hem Estonyalılar için popüler bir mekan. Ben oradan geçerken Estonyalı Hare Krishnacılar gösteri yapıyorlardı.
Eski şehrin kalbi akşamları Raekoja meydanında atıyor, eski Estonya yemeklerini merak edenler için 4-5 lokanta sadece eski tür yemekler yapıyor. Bal Şarabı isteyen?

Talin'in en yağmurlu mevsimi Ağustos, ben de havadan nasibimi aldım. Yağmurluk giymezseniz yağmurdan giyerseniz terden ıslanıyorsunuz, seçim sizin.
Talin güvenli bir şehir ama iki üç şeye dikkat etmek gerekiyor: 1) Taksiler ( bizimkiler meğer turistleri kazıklamıyormuş Estonyalılarla karşılaştırınca), 2) Kalabalık bölgelerde yankesiciler ( yandaki uyarı levhalarını gördüğünüz her yerde biraz daha dikkat), 3) sarhoş turistlere fahiş fiyat çeken eğlence mekanları ( bizim pavyon olayının Finlandiyalılara uygulanmış şekli).

Eski Şehri dolaşmaktan yorulduğunuzda merkezden iki kilometre ötedeki Kadriorg parkına gidebilirsiniz. Parkın içinde eski sarayın bir kısmı resim galerisi olarak kullanılıyor, hemen ötesinde ağaçlar altında çok hoş bir kafe yorgun ayaklarınıza iyi gelecektir.

Kadriorg'da başka bir alternatifiniz de denize girmek, parkın bir kısmı plaj olarak ayrılmış. Denize girince git git babam git bir türlü derinleşmiyor, Baltık usulü böyleymiş. Dediniz ki "parka gittim, yürüdüm, çok dolaştım bir de üstüne yüzdüm, pilim bitti valla" otumayın öyle onun da çaresi var: biraz Antep baklavasını mideye indiriverin. "Estonyada baklavacı nerede?"  diyenler merkezdeki Radisson Otele 50 metre mesafedeki Güllüoğlu'na uğravıyerin,  akşamüstü bayağı meşguldü. Türklere torpil var ona göre.

Buradan sonraki durağımız Letonya...

Diğer Baltık ülkelerinden Letonya ve  Litvanya yazılarını da bu blogda okuyabilirsiniz.

Karaylar: 14.yüzyıldan beri Litvanya'da yaşayan Türkler

Vilnius'a sadece yarım saat uzaklıktaki Tarakai güzel bir gün geçirmek için gerçekten iyi bir seçim. Aynı zamanda güzel Türk yemekleri yemek içinde...
 

Trakai, Litvanya'ya 14.yy.da Kırım'dan göç etmiş olan Karay Türklerinin bugün nufüslarının en çok olduğu yer. Sayıları azala azala 300 kadar kalmışlar.

 

14. yy.da bölgeye yerleştikten sonra uzun süre özerk olarak kendilerini yöneten bu topluluğun başka bir özelliği daha var: din olarak Museviliğim bir dalı olan Karaim'i seçmiş olmaları.



Şimdi bira bu ilginç topluluktan bahsedeceğim ama önce uyarayım: yarı İngilizce yarı Türkçe yarı Litvanyaca ( %100ü geçtik) konuştuk, üstelik "Bakhchisarai" türü "Türkçe" sözcükleri de tercüme etmek zorunda kaldım. Bu arada Bakhchisarai= Bahçesaray.   Hadi bi tane daha: Patlydžan dolmasy=?  . bildiniz: patlıcan dolması, ama bu kolaydı. şimdi çıkalım Trakai sokaklarına.


Sayıları oldukça azalmış olan Karayları bulmanın en kolay yolu Trakai'da ana cadde üzerindeki Kenessa'ya ( Sinagog) uğramak. Burada gelen ziyaretçilere yol gösterenler var.




Litvanya'da yaşayan Karaylar kendilerine inançlarından yola çıkarak "Karaim" adını da veriyorlar. Musevilik inancına göre ancak Musevi bir annenin çocuğu Musevi olabilir. Karaim inancına göre ise Musevilik anneden değil babadan geçiyor ya da baba din değiştirirse aileye geçiyor.


Karaimlerin bu inancını din değil "kült" olarak görenler büyük çoğunlukta. Trakai'deki kale müzesinde ya da Etnoğrafya müzesinde Karay'ların tarihi ile ilgili daha ayrıntılı bilgi bulmak mümkün.
 
Eskiden ana caddedeki hangi evde Karayların yaşadığını öğrenmek çok kolaymış: evin caddeye bakan yüzünde üç pencere varsa bilin ki ev sahibi Kırım'dan.


Aşağıdaki bina Kenessa, Karayların tapınağı.

Trakai küçük bir yer, dolaşmak için arabaya gerek yok. İyice dolaştıktan sonra canınız illa da Türk yemeği çekerse Kıbınlar restorana gidebilirsiniz ( Trakai Kalesine giden tahta köprüden 50 metre önce, göl kenarında). Bahçeden manzara aynen şöyle.


Trakai, Litvanya

Vilnius'a sadece yarim saat uzaklikta hem dogayla icice olabileceginiz hem tarihi yerleri ziyaret edebileceginiz hem de 600 senedir burayi vatan belleyen Turkleri gorebileceginiz bir yer var desem gider misiniz?
 Tamam o zaman, Trakai'ye gidiyoruz.


Vilnius tren istasyonundan Trakai'ye gunde 6 sefer var. Yolculuk 35 dakika suruyor. Tren gol kenarinda sizi birakiyor.  Balik avlayanlarin. yuzenlerin, cimlerde yatanlarin arasindan sehrin iki gorulesi yerinden biri olan Trakai kalesine geliyoruz.

Golun ortasindaki bir adanin uzerine yapilan bu kale sanki masallardan firlamis gibi. Adanin ve kalenin etrafinda dilerseniz tekne. yelkenli, kayik ya da helikiopter turlarindan birine katilabilirsiniz.  Dolastiniz, yoruldunuz. Gole girmeye ne dersiniz? Agaclarin altindaki golgelik alanlar 2-3 yasindaki cocuklari dahil ailecek gole girenlerce parsellenmis.

Adayi kiyiya baglayan tahta kopruden gecip sola donerseniz kiyiya dizilmis sirin lokantlarla karsilasirsiniz. Lokantalardan biri Turk yemekleri yapiyor, menu Turkce ama Turkce konusanlar da Litvanyali. Nasil oluyor? 600 sene once buraya gocen Karay ( Karatay veya Karaim'de deniyor) 'larin hikayesi bir sonraki yazida.

Uzupis Cumhuriyeti, Litvanya

Vilnius'un adini aldigi Vilnia nehrinin kenarinda 1 Nisan 1997'de yeni bir cumhuriyet kurulmus: Uzupis cumhuriyeti. Uzupis yerel dilde nehrin oteki tarafi anlamina geliyor. Vilnius'un bu mahallesi , hemen duzeltelim, bu Cumhuriyet'in kendi anayasasi, cumhurbaskani ve ordusu bile var.

Vilnius'un eski sehir bolgesinden Uzupis Cumhuriyetine sizde girebilirsiniz. Koprulerin uzerine yuzlerce 'ask kiliti' kitlenmis. Bazilarinin uzerine asiklar isimlerini bile kazitmis.


Uzupis, sehrin bohem tayfasinin toplandigi bir mekan. Mahalle sanat galerileri, kafeler ve sarhoslariyla biliniyor.

Her sene 1 Ninsan'da Cumhuriyet kutlamalari sirasinda Cumhuriyetin sinirinda isteyenlerin pasaportuna damga basiliyor. 41 maddelik anayasa tekrar okunuyor ve 'bagimsizlik kutlamalari' yapiliyor.

 

41 maddelik anayasadan iste size secme birkac madde:

Herkesin birey olma hakki vardri.
Herkesin mutlu olma hakki vardir.
Herkesin mutsuz olma hakki vardir.
Herkesin Vilnia nehrine girme hakki ve Vilnia nehrinin herkesin yanindan gecme hakki vardir.
Kedilerin nankor olma hakki vardir.
Herkesin olmeye hakki vardir, ama sart degil.
Herkesin sevmeye hakki vardir.
Herkesin sevilmemeye hakki vardir, ama sart degil.
Herkesin bir kopege bakma hakki vardir, ikisinden biri olene kadar.
Kopeklerin kopek olmaya hakki vardir.
Herkesin  anlamaya hakki vardir.
Herkesin hicbir sey anlamamaya hakki vardir.
...
...
...
Yenme.
Cevap verme.
Teslim olma.


Vilnius, Litvanya




1989 yilinda SSCB'de baslayan Glastnost ( aciklik) politikasi yerel hukumetlere ve akimlara daha genis ozgurlukler getirmis. Litvanyalilar bunu ilk kullanan milletlerden biri. Ulkede cok populer olan “Sarki Festivalleri” vasitasiyla bagimsizlik fikrini tum Baltik ulkelerine yaymislar.

Komunizmden piyasa ekonomisine gecis kolay olmamis, emekliler ve issizler kotu bir sekilde etkilenmis. 2004'te ulke Avrupa birligine girdikten sonra ekonomi biraz rahatlamis ama 2008 krizi issizligi cok arttirmis.

3.5 milyonluk Litvanya toprak ve nufus olarak Baltik ulkelerinin en buyugu. Baskent Vilnius bende sahil kasabasi izlenimi uyandirdi. Vilnius'ta deniz yok ama butun sehir halki sanki tatil koyundeymis gibi hayat yavas akiyor. Isletmeler tum gun acik degil, kapilarinda acik olduklari saatler saati saatine yazili ama uyan kim? Restoran ve kafelerde masaya oturmak garsonun dikkatini cekmek icin yeterli degil, caddeler acelesi olmadan salinarak yuruyen, parklar dinlenen sohbet edenlerle dolu.
Litvanyalilar 14.yuzyila kadar Pagan ( dogaya tapan) dinlerine bagli kalmislar. Hristiyanlik ancak bundan sonra kabul gormeye baslamis, aradaki gecikmeyi doldurmak icin olsa gerek dine siki siki sarilip baskent Vilnius'un her adimina kilise yapmaya baslamislar. Iste bugun Vilnius Eski Sehrine gidenler o zamanki dine baglanma ve kiliseler arasi cekismenin sonuclari arasinda geziyor; Rus Ortodoks Kilisesi, yaninda Yunan Ortodoks Kilisesi, Yunan Katolik Kilisesi, yaninda Cizvit kilisesi....

Eski sehir ve civarinda ulkenin en unlu el sanatlari yuzlerce isporta tezgahi ve dukkanda satiliyor. En cok ragbet goren urun Amber. Litvanya”da cikan amberin 7 yydan bu yana ticareti yapildigi biliniyor. Halen de devam ediyor.

Litvanya yemekleri ulkenin soguk iklimi nedeniyle olsa gerek oldukca yagli: et,patates ve sut urunlerinin en yaglilarinin karisimi diyebilecegim yemekler devasa porsiyonlarda geliyor. Fiyatlarda Istanbul'un yarisi, salata, ana yemek ve tatli 5.5 Euro.

Vilnius taksileri turist kaziklamakta Istanbuldakileri gecmis durumda. Sehirdeki turist brosurlerinde acik acik “yoldan taksi cevirmeyin, kaziklanirsiniz” yaziyor. En iyisi otelden ya da kalkmakta oldugunuz lokanta/bar'dan sizin icin taksi cagirmalarini rica etmek. Gerci sehir kucuk, sadece eski sehir civari dolasacaksaniz yurumek yeter.

Turizm burosunda Vilnius polisinin yayinladigi brosurde sehirdeki tehlikelerden biri soyle tanimlanmis “ Bazi kotu kizlar samimi oldugu yabancilari soyuyor” , polisin tanimina bayildim.

Vilnius eski sehrinde illaki ugramaniz gereken  yerler Plius caddesi ve civari, Gediminas kalesi ve Katedral meydani. Vilnius'taki Uzupis Cumhuriyeti de mutlaka gorulmesi gereken bir yer, o da baska bir yaziya artik.

Diğer Baltık ülkelerinden Letonya ve Estonya yazılarını da bu blogda okuyabilirsiniz.

Vilnius, Litvanya


Vilnius, 3.5 milyonluk Litvanya'nin baskenti. Kentin eski kismi UNESCO tarafindan dunya kultur mirasi ilan edilmis ve koruma altinda.

Sehir' Sovyetler birliginin parcalanmasi sirasinda oncu bir rol oynamis.

Bugun Avrupa Birliginin en yeni uyelerinden biri.
Litvanya'ya dun gece ulastim. Bir seyler yazmadan once sehri daha cok dolasmam lazim ama bloga hemen birkac fotograf ekliyorum. Devami gelecek...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...