Isfahan: dunyanin yarisi ( Orta Iran)


Isfahan sehrinin takma adi “dunyanin yarisi”, ismini hakeden Iran'i ziyaret eden herkesin gormesi gereken bir yer. Sehir Birlesmis Milletlerce Dunya Mirasi olarak secilmis. Yaklasik 1.5 milyon nufusuyla Isfahan, Iran'in ucuncu buyuk sehri. Zagros daglarinin eteklerine kurulu olan sehir, yaklasik 1600 metre yukseklikte olmasi nedeniyle Iran'in deniz kenari sehirlerine oranla daha serin. Dort mevsimi yasayan Isfahan'da kisin sicakligin -10'a dustugu de oluyor, yazin 40'a ciktigi da. Bircok tarihi esere ev sahipligi yapan Isfahan ayni zamanda Iran'a son zamanlarda uluslarasi istenmeyen bir un kazandiran uranyum zenginlestirme tesisinin de ev sahibi. Sehirde gorulesi o kadar cok yer var ki, Isfahan'in uc yazida ancak kiyisindan gorebilecegiz. Gezmeye sehrin ana caddesi Chaharbagh'dan basliyoruz.

Chaharbagh caddesi sehrin icinden gecen Zayendeh nehrinden baslayip on kilometreden fazla kuzeye dogru devam ediyor. Tarihi eserler caddenin dogu kisminda ilk iki kilometrede yogunlar. Ilk karsimiza cikan Sah Medresesi. Medrese egitim vermeye devam ettigi icin ziyaret kapali ama disaridan bile oldukca alimli.

Medresenin hemen yanindaki altin pazarina girelim. Isfahan gumus isciligi ile unlu. Bu pazar ise altin mucevhere yogunlasmis.

Altin pazarinin cikisinda Isfahan'in heryerini mucevher gibi susleyen bakimi ve temiz onlarca parktan birine daliyoruz.

Parkta spor aletlerini tam tesetturlu olarak kullanan genclerden, cimenlere yayilan ailelere, siir okuyan yaslilardan, satranc oynayan cocuklara kadar herkes var.

Parkin icindeki Hasht-Behest Sarayi cok zevkli islemeleri ve duvar resimleri olan oglen sicaginda zevki cikan cok guzel bir yapi.



Parkin arkasindan Sepah caddesine oradan Chehel Sutun sarayi onunden Chehel sutun aslinda kirk sutun demek ama saray sadece 20 sutun uzerine kurulmus, diger 20 sutunu ise bahcedeki havuza bakinca yansima olarak gorebilirsiniz:)

Binanin icinde butun duvarlara boyanmis resimlerin hepsi ayri guzel. Kimisi sahlarin duzenledigi eglenceleri anlatmis, kimisi Osmanli ile yaptiklari savaslari.da resimlemisler. Hem de buyuk bir durustlukle: yukarida Sah Ismail'in Yavuz Sultan Selim ile karsi karsiya geldigi Caldiran Meydan Savasi resimlenmis. Osmanlilarin kesin zaferiyle sonuclanan savas tum ayrintisi ile butun duvari kapsiyor, resimde Osmanlilari giysileri disinda cok sayidaki toplari ile de taniyabiliyorsunuz. Yani Iranlilar demis ki ah o toplar bizde olacakti ki... Sarayin guzel ve bakimli bahcesinde guzel ve geleneksel bir cayevi var. Resim bolumu ogrencileri sarayi gezmeye gelmisler, hep beraber dondurma yiyorlar. Cay almaya davraninca basliyor "hello mister, hello mister". Turk oldugumu ogrenen Azeri ogrenciler hemen atliyor, yarim saatte boyle geciyor.

Chehel sutun sarayinin giris kapisinin yaninda Dogal Bilimler muzesi var, Iranlilarin dinazor sevgisini resmedip devam ediyoruz.


100 metre ileride Naks-i Cihan ( Dunyanin Nakisi -sekli-) meydanina giriyoruz. Cindeki Tiamennen meydanindan sonra dunyanin ikinci buyuk meydaninin diger adi Imam meydani. Meydani tam dolasmak tum gunumuzu alir, onun yerine Isfahan kapali pazarinda kuzeye dogru cikmaya devam ediyoruz. Sonra geri gelecegiz merak etmeyin.

Pazar icinde turistik esya saticilari meydanin yakininda yer almis, satilan hediyelikler arasinda yabancimiz olmayan bir suru esya goze carpiyor: nazarliklar, bakir kaplar, cay bardaklari vs. Dukkani onunden gecerken yol sordugum kisi Azeri cikiyor, Murtaza ile bayagi lafliyoruz. Iran'da Azeri, Turkmen ve Kaskay'lar nufusun yaklasik ucte biri. Yani kaybolursaniz falan Ingilizce konusmaya kalkmayin, ilk once Turkce deneyin: Turkce bilen Iranli sayisi Ingilizce bilenlerden kat kat fazla.


Iran sehirlerinde en buyuk camiye “Cuma Camisi” adi veriliyor ve geleneksel olarak Cuma gunleri en buyuk cemaat burada oluyor. Isfahan'in Cuma camisi Selcuklu'lar zamaninda baslanip sekiz yuzyil boyunca yeni binalarin eklenmeye devam ettigi cok ince zevkle bezenmis, cok guzel bir bina ( En ustteki resim de ona ait).

Binbir emekle bezenmis Cuma camisinden cikip sebze meyve pazarina yonleniyoruz. Meyve pazarinin biraz ilerisinde sehrin kus pazarina denk geliyoruz.

Aksamustu pazarda askerler cogunlugu olusturuyor. Iran'da normal askerler ( 20 aylik zorunlu askerlik var) mesai saati bitiminde sehirde istedigi sekilde dolasabiliyor. Onun icin cok fazla asker goruyorsunuz.

Kus pazarinin "renkli" uyelerine ozellikle kucuk cocuklar ilgi duyuyor.

Iyice yorulmusum, gelin surada biraz daha oturalim. Sehirdeki parklarda gunes kuvvetini kaybetmeye basladi mi bir hareket basliyor ki sormayin. Iran nufusunun ucte ikisi otuz yasin altinda, yani tam hareket ve spor zamani. Voleybol sahasi kizli erkekli karisik buyuk bir grupla dolu, iddiali bir sekilde oynuyorlar bagri cagris. Bufeden bir ayran alip agaclarin altinda piknik yapanlarin yanina ilisiyorum. Bugunluk bu kadar, yarin Imam meydani.

1 yorum:

  1. merhaba güzel dost.

    yolların hep açık olsun . uzun zamandır blog üzerinden seni sevgi ve muhabbetle takip ediyorum. iran ' a gideceğini öğrendiğimde ne kadar heyecanlığımı bilemezsin . geçen ay bende zafer bozkaya nın yazdığı iran gezi rehberi isimli kitabını aldım . bende planlıyorum . senide ilgi ve merek ile takip ediyorum . bütün arkadaşlarım ve aile fertlerime senden bahsediyorum.


    hoşçakal.

    YanıtlaSil

Google, Blogger yada OpenID hesabınızla girerek yorum bırakabilirsiniz. Spam yorumları siliyorum, gireceğiniz dış linkler takip edilemez. Teşekkürler

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...