Katherine, 28 yasinda bir Amerikali kutuphaneci. Japonya Nagasaki'de Ingilizce ogretmenligi yapmis. Bir senelik sozlesmesi bittiginde sozlesmesini uzatmak yerine evin yolunu tutmaya karar vermis. Neden bir sene daha uzatmadigini sordugumda, “Japonlar , turistlere karsi iyi davraniyorlar ama iclerinde yasayan yabancilara degil, burada kendimi hayvan dukkani vitrinindeki bir kopek gibi hissediyorum. Aslinda sikayet edemem cunku buradaki isim sayesinde ogrenci borcumu odedim, simdi sirada kredi karti borcum var” diyor. Katherine, “ Amerika'da kucuk bir kutuphanenin tozlu kitap raflari arasinda borcumu odemis bir olarak gururla sikilacagim gunlere hazirlik olmak uzere” Japonya'dan Hindistan'a gececek orada arkadaslari ile bir sure dolastiktan sonra bir kutuphanede ise baslayacak.
Katherine, hayattaki en onemli uc sey nedir?
“ Arkadaslarim. Ki buna kedim de dahil. Onu Amerikada anneme birakmak zorunda kaldim, gittigimde bana soguk davranirsa kendimi kotu hissedecegim. Amerika'ya donunce hemen esyalarimi depodan alip evimi bastan duzenleyecegim, cunku kendim olabilecegim bir alan benim icin cok onemli. Herseyden kacmak istedigimde soyle tek basima icime cekilebilecegim bir yer. Ve tabi bunlari niye yapiyorum, mutlu olmak icin.”
Hayatta simdiye kadar ogrendigin en onemli sey nedir?
“Eger bir seyden hoslanmiyorsan, oturma, degistir. Degistirmiyorsan da kapa ceneni, aci cekmeyi hakediyorsun.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Google, Blogger yada OpenID hesabınızla girerek yorum bırakabilirsiniz. Spam yorumları siliyorum, gireceğiniz dış linkler takip edilemez. Teşekkürler
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.