Ornegin elektrik tellerinin hicbir yerde topraga gomulmemis olmasi ve cok cirkin gozukmesi. En kucuk koyden en Tokyo'ya kadar her yerde elektrik telleri yukaridan daginik bir sekilde gidiyor.
Neden? Sonra baska seyler de batmaya basladi: binalar neden piramit gibi , yamuk yumuk ve kotu kalite?
Neden dogayi sevmesiyle unlu bir toplumda doga ancak betonun altinda gorunuyor? ( gorunurse tabi). ?
Neden her turlu dogal guzelligi betona bogma geregi duyuyorlar?Neden tepelerde ev yok, butun Japonlar adanin %70 i ormanlik alan oldugu halde tepis tepis ovalarda yasamaya calisiyorlar.
Ilk basta cevaplamasi zor gorunen bu sorular Japonya'da gecirdigim zaman icinde teker teker cevaplandi. Simdi sonuctan baslayarak geriye dogru sorularin cevaplarina bakalim.
Yazdigim butun bu sorunlar var cunku Japonya parasal olarak Avrupali ama yasam kalitesi ve dusunusu olarak Asyali bir ulke. Japonya dunyanin en borclu ulkesi: evet, Amerika falan degil, Japonya. Bu kadar borclu olmasinin sebebi Japon devletinin ic piyasayi rekabete acmamasi ve ozellikle insaat sektorunu koruyarak artan oranda is vermeye devam etmesi. Japon is gucunun yaklasik %10'u insaatla ilgili islerde calisiyor. Hukumet bu firmalara is vermeyi kestigi an kalifiye olmayan elemanlar acikta kalacak, hukumet bunu goze alamadigi icin Japonya hizla betonlasiyor.
Japonya'da kullanilan beton miktari ABD'de kisi basina kullanilan beton miktarinin tam uc kati. ABD, Japonya'dan yirmi kat buyuk olduguna gore, Japonya'da betondan bir sey gorme sansiniz ABD'ye gore 60 kat fazla. Hukumet insaat isi cikarabilmek icin projeler uyduruyor ve bunun sonucu Japonya yakin zaman icinde sadece beton denizi haline gelirse sasirmayin. Gereksiz projelere bir ornek olarak yakin zamanda (2005) Okinawa'da kucuk bir adayi ana adalardan birine baglamak icin yapilan kopru projesine 250 milyon dolar harcanmis. Iyi, buraya kadar sorun yok. Yalniz ana adaya baglanan kucuk adada sadece 390 kisi yasiyor, Yol yapmak yerine her birine helikopter verilse daha ucuza gelir. Tabi esas amac kopru yapmak degil is yaratmak olunca bunun benzeri binlerce proje sirada. Yakin bir zaman icinde kayma tehlikesine karsi daglarda 60000 tepenin betonlanmasi planlaniyor. Biraz daha beton?
"Son Samuray" filmini cekerken ilk once Japonya'da mekan aramislar ama beton ve elektrik tellerinin olmadigi bir alan butun Japonya'da bulunamadigi icin film cekimi baska ulkelere kaydirilmis.
Elektrik tellerinin her yerde toprak uzerinde salkim sacak olmasina gelince. Ikinci dunya savasindan sonra devletin parasi olmadigi icin elektrik tellerini topraga gommemis. Sonra yapilan insaat yonetmeliklerine elektrik tellerinin havai hattan gidecegi yazilmis ve oylece kalmis. Japonya'da burokrasi cok kuvvetli ve degismesi cok zor bir guc, Kobe depreminde elektrik telleri bir cok yanginin sebebi oldugu halde yonetmelikler halen degistirilmiyor. Japonya'da ucuncu dunya ulkesi gorunumunu burokrasi sayesinde devam ettiriyor.
Burokrasinin bir baska marifeti de insanin goz zevkini bozan piramit sekilli binalar. Toprak seviyesinde normal buyuklukte olan binalar, yukari dogru abuk sabuk sekillerde daraliyor, gercekten garip gozukuyorlar. Bu garip goruntunun mimari ise 1950'lerde cikarilan "gun isigi" yasasi. Bu yasaya gore insaatlarin fazla yuksek olmasi ve insanlarin sokak seviyesinde golgede kalmalari engellenmek istenmis. Topragin cok degerli oldugu bu ulkede arsaniza yapacaginiz bina belli bir yuzey alanini gecemiyor, nasil gorundugu onemli degil. Boyle olunca mutaahitler binalari piramit gibi yapip kapali yuzeyini binanin ust katlarinda daraltmislar, cunku asagidaki katlar daha degerli.
Hollanda'da kilometrekare basina 380 kisi yasiyor, Japonya'nin ki de buna cok yakin; kilometrekare basina 397 kisi. Hollanda'ya giderseniz Japonya kadar bogucu olmadigini ve her taraftan adam fiskirmadigini goreceksiniz. Nedir bunun sebebi? Japonlar daglik alanlara insaat yapmiyorlar, nedeni ise deprem falan degil: eski inanislarina gore daglarda sadece tanrilar oturabilir. Buna burokrasinin inadida eklenince daglarda insaat yapilmasina izin verilmiyor, yuksek insaat zaten yasak. Bu durumda insanlar birbirine cok yakin ve kucuk evlerden yasamak zorunda kaliyorlar. Uzun lafi kisasi Japonya kucuk bir yer degil, insanlari rahatca yasayabilecegi alan mevcut, boyle yasamalarinin sebebi devlet politikasi.
Japonlar komsulariyla cok ic ice yasadiklari ve her hareketleri komsulari tarafindan duyulabildigi ya da gorulebildigi icin evlerinde bile cok dikkatli yasamak zorundalar. Eve gelince rahatlamalari mumkun degil. Bu sorunu gordugum kadariyla Japon erkekleri eve olabildigi kadar gec gelerek cozmeye calisiyorlar. Ulkedeki binlerce oyun salonu, karaoke barlar ve DVD kulupleri insanlarin rahatlayabilecegi yegane yerler olarak kaliyor. Oyun salonu, karaoke barlar ve DVD kulubu dedigimde oyle 100-200 metrekarelik kucuk yerler dusunmeyin. 10 katli, gunun 24 saati acik ve isterseniz iceride oda kiralayip geceleyin uyuyabileceginiz binalar oldugunu ve bu binalarin kucuk kasabalarda dahi oldugunu dusunun. Buralar Japon toplumu icin emniyet subabi. Gerci Japonya yilda yaklasik otuzbin intihar vakasi ile gelismis ulkeler icinde en yuksek intihar oranina yine de sahip ama eger bu rahatlam olanaklari olmasaydi Japonlarin Japonya'da yasamaya dayanmalari zor olurdu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Google, Blogger yada OpenID hesabınızla girerek yorum bırakabilirsiniz. Spam yorumları siliyorum, gireceğiniz dış linkler takip edilemez. Teşekkürler
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.