

Melbourne'un merkezi alisveris merkezleri ve ofis binalariyla dolu. Sehrin en yogun ve mesgul bolgesinde sokak kafeleri var. Disarida oturmanin zevkini bilen sehirleri hep sevmisimdir, ozellikle aksamustleri Yarra caddesinde kaldirimda oturup birseyler icerken kosturan insanlari seyretmek zevkli. Melboourne Avustralya'nin spor merkezi. “Avustralya kuralli” futbolun merkezi Melbourne. “Avustralya kuralli” futbol neymis diye merak edip derby maclarindan birini televizyonda seyrettim. Ilk yarim saatte oyunculardan birinin burnu kirildi ( maca devam etti), bir baskasi sedye ile hastaneye tasindi. Oynamak biraz cesaret isi.

Sehirde yaklasik onbes bin Turk ile on kati buyuklugunde Yunan toplulugu da yasiyor, dolayisiyla Turk yemeklerine en fazla on dakika uzakliktasiniz, yakinlarda birsey mutlaka var.
Ikiyuzden fazla millet sehirde yasiyor, biz icimizddeki yuzde birden korkup hristiyan rahip oldurelim, gelismis ulkeler daha da gelismenin farkliliklari kabul edip ysatmaya calismak oldugunu anlamislar. Belediye yaptigi duvar reklamlarinda gocmenlerin, farkli etnik yapilardan gelenlerin ekonomiye yaptiklari katkilari vurguluyor.




Melbourne'dan Canberra'ya gecerken Avutralya Alplerinden gececegiz. Alplere yakin bir bolgede harita uzerinde ilginc isimli bir yer var: Suggan Buggan. Harita uzerinde buyuk bir daire ile gosterilmis, yani nufusu buyuk gibi gozukuyor. Kasabaya gelince butun kasaba halkini buyuk bir agacin altinda goruyoruz: elli-elli be yaslarinda bayan. Jane, yani kasabanin tek sakini, elinde cifte sessiz bir sekilde bizi selamliyor.

Jindabyne'dan baskent Canberra'ya geciyoruz. Canberra, Melbourne ve Sydney kimin baskent olacagi konusunda anlasamayinca ortaya yakin bir yerde sonradan kurulan bir baskent. Duzenli caddeleri, sizi hemen icine alan cok genis yesil alanlari, parali her milletin yapmaya calisacagi mimari gosteristen baska bir seye yaramayacak devlet binalari ve ortada cok buyuk bir yapma golu ile yapay bir goruntusu var. Bu sehirde hemen herkes devlete calisiyor. Ortalama devlet memuru maasinin 65,000 dolar civari oldugu bu sehirde siyah takim elbiseli kadin ve erkekler ogle saati sehir merkezindeki butun lokantalari saat onikide doldurup saat birde bosaltiyorlar. Sehir pek ic acici olmasa da Canberra'daki Milli Muze harika. Avustralya'nin dogasi, gecmisi, olaylar, gelecekle ilgili planlar ve cevre sorunlari etkilesimli sistemler kullanilarak ziyaretcilere anlatiliyor. Canberra'ya sadece bunun icin bile gidilir.
Uc hafta boyunca Avustralya'da turistlerin ragbet etmedigi issiz ve sakin bolgelerinden en buyuk sehirlerine kadar sizinle dolastik. Avustralya icin simdilik bu kadar yeter. Hadi Japonya'ya gidelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Google, Blogger yada OpenID hesabınızla girerek yorum bırakabilirsiniz. Spam yorumları siliyorum, gireceğiniz dış linkler takip edilemez. Teşekkürler
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.