Avustralya'nin gobek deligi: Alice Springs



Yeni Zelanda'da karsilastigim bir Avustralya'li “eger gercek Avustralya'yi gormek istiyorsan. Alice Springs'e gitmelisin” dedi. Bu tavsiyeden sonra Alice Springs'e ugramak farz olmustu. Soyle ki simdiye kadarki tecrubelerime gore bir ulkenin “gercek” kisimlari akli basinda kimsenin yasamayacagi ve ugramayacagi yerler. Demek ki gormek lazim deyip sabah altida havaalaninda kahve kuyrugundaki yerimi aldim. Sydney- Alice Springs ucusu uc bucuk saat kadar suruyor. Colun uzerinde hava acik ve gunesli. Arada rehber kitabimi okuyarak arada asagiyi seyrediyorum. Ucagin penceresinden gordugum kadariyla ay yuzeyinde devamli yasamak icin bir us kurulacaksa uzun sure astronot secip egitmeye gerek yok, uctugumuz bolgedeki herhangi bir aile egitime gerekmeden bugun bile gidebilir: kuru, susuz, tozlu, fazla yuksek olmayan yeryuzu sekilleri ve bu yukseklikten hayat izinin kesinlikle gorulmedigi yerler. Benden soylemesi, gerisi sana kalmis NASA'cigim.


Avustralya'da nufusun yuzde altmistan fazlasi kitanin kiyisindaki bes buyuk sehirde: Sydney, Melbourne, Perth, Brisbane ve Adelaida.Nufusun geri kalaninin cogu deni kenarindaki yerlesim merkezlerinde. Sadece 600 bin Avustralyali su kaynaklarinin az oldugu, sicakligin insani deli edecek kadar yuksek, sineklerin israrli ve sayica asiri fazla, zehirli boceklerin ve yilanlarin gereksizcesine fazla oldugu, issiz ve Turkiye'nin on kati buyuklugundeki bir alana dagilmis yerlesim birimlerinde yasiyorlar. Bolgeye “Outback” yani “disarida arkada” denmesi bosuna degil. Bolgede mesafeler uzun, yerlesim birimleri kucuk ve yalniz. Bugun indigim Alice Springs'i merkeze koyup yaklasik 2000 kilometre yaricapinda bir daire cizersek dairenin icindeki en buyuk yerlesim merkezi ve tek hatiri sayilir su kaynagi Alice Springs olur. Bolgenin en buyuk sehri Alice Springs'in nufusu , siki durun, tam tamina 26000. Nufusun bu kadar delicesine (!) yukselmesine sebep son on senede artan turizm olmus. Bugun Alice Springs duzenli ve sikici caddeleri, uluslararasi markalarin satildigi alisveris merkezleri ile modern bir yer. Tabi bu kentin outback'te oldugunu degistirmiyor.


Alice Springs'te Aborjinler beyazlar gelmeden once uzun sure yasamislar, kimilerine gore yaklasik kirk bin yil kadar. Beyazlar Avustralya'ya gelince ulke kuzey-guney gecis yolu uzerindeki bu su kaynaginda ufak bir yerlesim birimi kurmuslar ama uzun bir sure cok ufak bir yer olarak kalmis.


Melbourne ve Sydney onemli ticaret merkezleri haline gelip Ingiltere'ye ozellikle koyun yunu ve eti gondermeye baslamislar. Londra'daki fiyat degisimleri Melbourne ve Sydney'i yakindan ilgilendirmeye baslamis. Ingiltere'ye gonderilen bir mektubun cevabinin gelmesi en az alti ay suruyormus: deniz yoluyla uc ay gidis, uc ay gelis. Ticaret icin cok uzun bir sure. Bundan dolayi Avustralya-Ingiltere telgraf hatti dosenmesine baslanmis. O zamanin telgraf teknolojisi gonderilen mesajin belli aralarla tekrarlanmasini gerektiriyormus. Belli aralarla outback'te telgraf tekrarlama istasyonlari kurulmus. Alice Springs bu yol uzerindeki istasyonlardan biriymis, o zamanki ismi baska. Adelaida'da gorevli telgraf mudurunun buraya tayini cikmis, ancak mudurun esi Alice Springs'e yerlesmeyi reddetmis. “Bu Istanbul'dan Hakkari'nin kucuk bir mezrasina tasinmaya benziyor” diye, tabi mudurun esi tam bu kelimeleri kulllanmamis olabilir ama fikir ayni. Mudur esini kandirmak icin telgraf istasyonunun ismini esinin adi olan Alice olarak degistirmis. Gel zaman git zaman isim tutulmus ve Alice Springs olarak kalmis, ama esi sehre adimini atmamis. Yani sehrin adi kenti hic gormemis ustelik gormeyi reddetmis birine ithaf.


Sehir haritasina bakarsaniz Todd nehrinin mahallelerin ortasindan gectigini goreceksiniz. Ama nehrin yanina bir hevesle giderseniz ( hevessiz gitsenizde bir sey degismiyor) benim gibi sizde su goremeyeceksiniz. Nehir yatagi haritadaki yerinde ama su yok. Sadece yagmur yagdiginda ,ki nadir bir olay, nehir birkac saatligine akiyor sonra kesiliyor. Her sene Temmuz ayinda burada “ Todd nehri yat yarislari” yapiliyor. Kuru nehirde yat kullanmak zor oldugundan dolayi olsa gerek katilimcilar kendi yaptiklari yat, bot ve kayiklarin altini delip Tas devrindeki Cakmastaslarda oldugu gibi araclarini ayaklariyla suruyorlar. Gecen sene yagmur yagdigi icin Todd nehri yat yarisi iptal edilmis. Su oldugu icin iptal edilen tek yat yarisi olarak kayitlarimiza alalim lutfen.


Ogleden sonra Todd nehrinin kuru yataginda ,“burada icki icmek hapisle cezalandirilabilecek ciddi bir suctur” tabelasinin altinda biralari kafaya diken yirmi kadar Aborjin disinda, hayat belirtisi yok. Aborjinler Avustralya'lilarin uzun sure yok saydiklari karin agrilari. Avustralya'lilara bugun Aborjinleri sorarsaniz cogunlukla kacamak cevaplar aliyorsunuz. Hani politik olarak ters bir sey soylemek istemiyorlar ama cogunun Aborjinleri pek sevdikleri soylenemez.


Aborjinler kimi kaynaga gore kirkbin, kimi ne gore altmisbin seneden beri Avustralya'da yasiyorlar. Dunyanin en uzun kesintisiz kulturu Aborjinlerin. Beyazlar geldiginde nufuslari ( degisik kaynaklara gore) ucyuz bin ile bir milyon arasinda imis. 20.yy baslarinda ellibinlere kadar dusmus. Nufuslarinin dusmesinde beyazlar tarafindan oldurulmeleri yaninda yeni gelen bulasici Avrupa hastaliklarina dayanikli olmamalari da etkili olmus. Aborjinler 1967 yilina kadar “ Bitki ve Hayvanlari Koruma” kanunu ile idare edilmisler. Avustralya vatandasi sayilmamislar. Hatta 1967'ye kadar arabanizla bir Aborjine carptiginizda acisina son vermek icin silahla vurma hakkiniz varmis ve bu hak kullanilmis. Bu 19. yy.la karsilastirilinca hafif kaliyor, o zamanlar avlanmaya cikan beyazlar sikilinca Aborjinleri de avlarlarmis. Ulkenin bir cok bolgesi Aborjin katliamlariyla unlu. 1908'den 1970'lere kadar devlet beyaz babadan olan, ya da oldugu dusunulen herhangi bir Aborjin cocugun ana babasina sormaksizin alip yetimhanede buyutme hakkina sahipmis. Simdi yetiskin yasta olan Aborjinlerin cogu bu sekilde yetistirildigi icin kendi degerlerine yabanci, beyaz degerlerine de oyle. Bu nesle “calinmis kusak” deniyor. Bosuna degil. Alkol, aile isi siddet ve issizlik en buyuk Aborjin sorunlari. Alice Springs'te gordugum hemen her Aborjin sarhostu. Aborjinler sehir disinda kendilerine ait mahallelerde beyazlardan ayri olarak yasiyorlar. Kendi baslarina colde dolasarak gocebe yasayan Aborjinler en son on sene once devlet tarafindan yerlesim birimlerine yerlestirilmis, eskisi gibi yasayan hicbir Aborjin kalmamis. Aborjin yerlesim birimlerinde icki satisi ve tuketimi yasak. Icmek isteyenler sehir merkezine gitmek zorunda, dolayisiyla sehir merkezinde ayik Aborjin bulmak kolay degil.


Son on senede Avustralya'nin kendine Ingiliz kimligi disinda kendilerine ozgun, farkli, milli bir kimlik arayisina girmesi sonucu Aborjinlere daha bir iyi davranilmaya baslanmis. Alice Springs, Kraliyet Ucan Doktorlarinin bolgesel merkezi. Bolgedeki yerlesim merkezlerinin cogu bir doktorun yerlesmesi icin yeterli nufusa sahip degil. Doktor ihtiyaci olanlar telsiz ya da telefonla Kraliyet Ucan Doktorlarini ariyor, uzaktan teshis konabilirse ne ala. Teshis konamazsa ya da ilac gerekirse doktor ucagina atlayip hastanin yanina gidiyor.

Avustralya devlet memurlarina gercekten iyi maas oduyor, bir ogretmenin ise baslama maasi 65,000 Avustralya dolari. Alice Springs gibi issiz bir bolgede ogretmenlik yapmayi kabul ederseniz, ikramiye olarak 50,000 Avustralya dolari daha maas odeniyor. Darisi bizim ogretmenlerin basina.

Uzun bir giristen sonra sira geldi yola cikmaya. Kings Canyon, Uluru, Coober Pedy, Parachilna, Wilpena Pound, Port Augusta uzerinden Guney Avustralya'nin baskenti (hani su Alice'in terketmedigi) Adelaida'ya gececegiz. 6 gun, 3500 kilometre yol ve toplam 3 trafik isigi. Hadi simdi gezelim.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Google, Blogger yada OpenID hesabınızla girerek yorum bırakabilirsiniz. Spam yorumları siliyorum, gireceğiniz dış linkler takip edilemez. Teşekkürler

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...