Likya Yolunda Beş Günlük Bir Yürüyüş


Likya yolu  Fethiye'den başlayıp Antalya'ya kadar uzanan toplam 509 kilometrelik bir yürüyüş parkuru. Yolun tarifini başka bir siteden alıntılayayım: 

"Likya Yolu" 3 bin yıllık eski bir ticaret yolu.Garanti Bankasının 1996 yılında ülkemizin sahip olduğu değerleri ortaya çıkarabilmek için proje yarışması düzenlemesi ve İngiliz uyruklu, sonradan Kardelen Karlı adını alan İngiliz Kate Clow'un sunduğu "Likya Yolu" projesinin birinci seçilmesiyle yol tekrar günümüze kazandırılmıştır.Kate Clow tarafından işaretlenen "Likya Yolu", Fethiye Ölüdeniz'den başlayarak Faralya köyü,Kelebekler Vadisi,Kabak koyu,Yedi Burunlar.Sdyma,Pınara,Letoon,Xanthos antik kentleri,incecik kumlarıyla Patara'da birinci bölümünü tamamlar.Toplam uzunluğu 509 kilometre olan bu yolun ikinci bölümü ise Antiphellos,Apollonia,Simena,Kekova,Myra,Limyra ve yüzyıllardır sönmeyen ateşiyle Yanartaş,Olympos antik kentinden sonra Antalya'da son bulmaktadır.Bu yol uluslararası standartlarda işaretlenmiştir.Üst üste kırmızı beyaz işaretler doğru rotayı gösteriyor.
"Likya Yolu" olarak adlandırılan bu yol Avrupa'daki en uzun 4, dünyanında en güzel 10 yürüyüş rotasından biri olarak kabul ediliyor.Kimi zaman kıyı şeridinde kimi zamanda 1800 metre yükseklikte seyrediyor."  Kaynak http://www.likyatatil.com/likya-yolu.htm


















Likya yolunda parkurları burası kolay, burası çok zor diye ayırmak pek kolay değil çünkü hemen her parkur düz yürüyüşten birden tırmanışa sonra sakin ya da deli gibi dik inişlere geçiveriyor. 

































Deniz kenarı, orman içi, açık arazi, taşlık arazi, dere kenarı bir sürü değişik alandan geçiyor. Likya Yolununun ortak değeri bence manzaralı yürüyüş olması. Kafanızı çevirdiğiniz her an güzel bir şeyler görüyorsunuz.

















Kasım ayında 25 dereceyi bulan sıcaklıkta yürüyünce neden yazın Likya yolunda pek yürüyen olmadığını hemen anlıyorsunuz. Bizim takip ettiğimiz parkurda dört günlük bir yürüyüş rotası vardı. Sadece birisinde yolda su kaynağı yoktu.













509 km'yi yürümek isterseniz günde 20-30 km ortalama gitseniz yaklaşık bir ayda bütün yolu yürümeniz mümkün. Yolu tek başlarına yürümek isteyipte çadır ve uyku tulumu taşımak istemeyenlere iyi bir haber: yolda geceleme imkanı bulamayacağınız yalnızca iki nokta kalmış.Onlarda pek popüler rotalar olmamalı ki rehberimiz bile adlarını çıkaramadı.


















Bu bayram tatilinde Likya yolunun bir kısmını keyifli ve uyumlu bir grupla beraber yürüdüm. Göynük-Karaöz arasındaki yol ideal olarak 7 günde alınıyor. Bizim daha dar zamanımız olduğu için bir kısmını  yürümeden araçla geçtik, Göynük, Çukuryayla, Tahtalı dağı, Beycik, Çıralı, Adrasan, Gelidonya ve Karaöz parkurunu beş günde tamamladık.

















Bu seçmece parkurda sık sık etrafı seyretmek için durduk.
 
















Sözkonusu parkur sonbaharda uzun ve güzel bir yürüyüş yapmak için ideal çünkü hem bitki örtüsü hem de çevre sık sık değişiyor sıkılmıyorsunuz.
















Özetlemek gerekirse, Göynük'ten Çukuryayla'ya çıkmaya başladığınızda yavaş yavaş çamlar yerlerini sedir ağaçlarına bırakıyor ve 1800 metreye yükseliyorsunuz.Gece sıcaklık sıfıra kadar iniyor, ateş başında dumanaltı olmayan yer kapmak için  fal açmaya başlıyor herkes. Ertesi sabah erken saatlerde yola düşüp tırmanmaya başladığımız Çukuryayla-Tahtalı dağı zirvesi arasının çoğu taşlık arazi.

2365 metrelik Tahtalı dağının zirvesine teleferik çalışıyor. Yürüyerek ter içinde ve bitkin bir şekilde zirveye vardığımızda şezlonglara uzanıp ellerinde kahve fincanları ile keyif yapanların sorgu dolu bakışları ile karşılanıyoruz. Biraz sonra masalarda bizde yerimizi alıyoruz ama fazla uzun değil iniş başlıyor.

















Zirveden Beycik'e iniş ise güzel bir orman içinden. Çıralı'da zirve sonrası yavaş bir gün geçirmeyi umarken yürüyecek çok yer bulup yine yorgun argın yatağa giriyoruz.


Son gün Adrasan Karaöz parkuru ise yukarı-aşağı, yukarı-aşağı devam etmesiyle biraz zorlasa da manzarası harika. Yürüyüşü Korsanlar koyunda denize girerek ve orada pikniğe gelen bir ailenin ikram ettiği ızgara köfteleri götürerek sonlandırıyoruz. 

















Böylece Likya yolunun yaklaşık 80 kilometrelik bir bölümünü yürümüş oldum, kaldı 429 km. O da başka baharlara sonbaharlara. Likya yolu'yla ilgili çok daha ayrıntılı bilgi isteyenler bu yolu turizme kazandıran Kate Clow'un kitabını alabilirler:
http://kitap.antoloji.com/likya-yolu-nda-yurumek-turkiye-nin-ilk-uzun-mesafeli-yuruyus-r-kitabi/#

Likya yolunda yürümek isteyenler için ek bilgileri iki ayrı yazıda özetleyeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Google, Blogger yada OpenID hesabınızla girerek yorum bırakabilirsiniz. Spam yorumları siliyorum, gireceğiniz dış linkler takip edilemez. Teşekkürler

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...