Japonya, 3000'den fazla adaya sahip. Ancak bu adaların dördü dışındakiler yüzölçümü olarak oldukça küçükler. Büyük adalar şöyle: kuzeydeki dağlık Hokkaido, Tokyo'nun yer aldığı kalabalık Honshu, Takamatsu'nun yer aldığı Shikoku ve bugün gezeceğimiz Nagasaki'nin yer aldığı Kyushu. Kyushu geniş adaların en güneyde yer alanı.
Nagasaki, 450,000lik nüfusu ile Japon standartlarına göre küçük bir şehir. Kentte ulaşım dah çok tramvay ile yapılıyor. 1 ve 3 nolu tramvaylar hemen hemen tüm turistik yerlerden geçiyorlar.
Nagasaki'yi dolaşmaya Nagasaki Barış Parkından başlıyoruz. Başlamadan önce acıktıysanız yakındaki
FamilMart - 7eleven - Lawson - Daily Yamazaki gibi sürüsüne bereket bakkal-büfe karışımı "kolaylık dükkanından" ( çok garip bir tercüme oldu yahu, convenience store) birine girip yiyecek bir şeyler alın. Hava güzelse gelen gideni seyretmek için park çok iyi bir yer. Özellikle Barış Anıtının önü fotoğraf çektiren Japonlarla dolup boşalıyor devamlı.
Heykel sizce ne anlatıyor? Yanındaki plaketten kopya çekeyim: Yukarıdan gelen Atom tehlikesine dikkatinizi çekmek isterim ( sağ el) ama sakin olun ( sol el) ve düşünün ( sağ bacak meditasyon pozisyonunda) ve sonra harekete geçin ( sol ayak kalkmaya davranmış).
1945'te patladığında yaklaşık 75000 kişiyi anında öldürüp 75000 kişiyide yaralayan Atom bombasının patladığı noktada bir anıt var.
Anıtın 100 metre ilerisinde ise Nagasaki Atom Bombası müzesi. Müze daha çok atom bombasının dünyadaki etkilerine ayrılmış. Buradan ayrılıp şehir merkezine dönüyoruz. Merkezde Suwa ve Kofuku-ji tapınaklarınız ziyaret edebilirsiniz ama şart değil. Yıkılıp sonradan yapıldıklarından mıdır nedir ısınamadım.
Şehir merkezindeki alışveriş caddesinden denize uzanan küçük ara sokaklarda yüzlerce lokanta, bar ve kafe var. Özellikle geceleri hareketlenen bu bölge için Japonlar "Japonlar 100 sene önce buna benzer yerlere giderlerdi, bazı şeylerin değişmemesi hoş" diyorlar. Nagasaki limanında Şubat güneşi
karşılıyor beni, bu mevsimde bile kısakollu dolaşmak mümkün.
Liman yakınında Japonya tarihinde çok önemli bir rol oynayan Dejima adası var. Japonya yaklaşık 150 sene boyunca yabancılara kapalı kalmış: karaya ayak basan bir yabancı derhal öldürülüyormuş, adadan ayrılıp geri gelen Japonlar da. Sadece Nagasaki'deki Dejima adasında kalan Hollandalıların Japonya'da yaşamalarına izin verilmiş. O da güneş batınca Dejima adasına dönmeleri şartıyla.
Ada dediğime bakmayın etrafı doldurula doldurula gökdelenlerin ortasında kalmış zavallım. Binalarda kalmamış, şimdi yeniden inşa ediyorlar. 2 sene sonra hazır olacakmış.
Nagasaki'de yapabileceğiniz keyifli başka bir şeyde şehri geceleyin tepeden görmek. Bunun için ana çarşının arkasındaki mezarlığa girip 40 dakika kadar tırmanmanız gerekiyor. Manzarayı beğenmezseniz bile bu kadar büyük bir Japon mezarlığından geçmek bile başlıbaşına ilginç.
Nagasaki'ye nasıl gidilir?
Tokyo'dan Shinkansen trenle ( yerel adı Kurşun Tren olan bu araçlar saatte 300 km yapıyor) Osaka'ya oradan tren değiştirip Shinkansen ile Hakata'ya ve en sonunda bölgesel trenle toplam 9 saatte Tokyo'dan Nagasaki'ye ulaşabilirsiniz. Japon Tren Kartı almanızda sayısız yarar var, birincisi uçaktan ve tren biletlerini teker teker almaktan çok daha ucuza geliyor.
Nagasaki'de nerede kalınır?
Otellerde tek kişilik tabut gibi oda 80 dolardan başlıyor, Japonya'ya hoş geldiniz. 5 ülke gezmeye ayıracağınız bütçenizi otellere kaptırmak istemiyorsanız hostellerde kalacaksınız. Nagasaki'deki Akari hostel yer, yönetim ve altyapı olarak çok iyi 4 kişilik odada yatak 2500 Yen. Web sitesi http://www.nagasaki-hostel.com/
Nagasaki'de ne yenir?
Champon çorbası Çinlilerden kalma bir lezzet. Ya da çarşı içindeki döner mutfaklı sushi lokantasındaki tabağı 2 liralık sushilerden.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Google, Blogger yada OpenID hesabınızla girerek yorum bırakabilirsiniz. Spam yorumları siliyorum, gireceğiniz dış linkler takip edilemez. Teşekkürler
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.