Reykavik’te yerleşim liman çevresinde başlayıp içerilere doğru uzanmış. Bende aynı sırayı takip ederek şehirde dolaşacağım. Dünyanın en kuzeydeki başkenti olan Reykavik çoğunlukla tek katlı, küçük ve rengarenk evlerin sıralandığı dar sokaklardan oluşuyor, sadece liman çevresinde caddeler geniş. Şehir bizim ölçülerimize göre küçük olsa da İzlanda’nın en büyüğü. Adada yaşayan 320,000 kişinin üçte ikisi Reykavik’liyim diyor. Hostelde “odadan çıkarken pencereyi açık bırakmayın. Reykavik’te yağmur girecek bir yer bulur” levhası vardı. Dışarıda on dakika dolaşınca deli rüzgar sayesinde yağmurun girebileceği yerler hakkında hemen bilgi sahibi oldum. Reykavik limanından içeriye beş dakika yürüyünce üzerinde bir Türk dönercisinin de olduğu caddeden geçerek Reykavik Belediye binasına varıyorum. Belediye binasının yanındaki suni gölden yukarıya doğru bakınca Reykavik’lilerin çok sevdikleri Hallgrims kilisesi görülüyor. Bu kilisenin biz Türklerle ilginç bir bağlantısı var. Yıl 1627. Cezayir korsanlarından Murat Reis ( Osmanlı amirali olan değil) İngiltere kıyılarına yakın Lundy adasını kendine üs yapmış, İngiltere ve İrlanda kıyılarında korsanlık yapmaktadır. Yaptığı seferlerin birinde ele geçirdiği bir Danimarkalıdan uzaktaki İzlanda adında bir adanın varlığını öğrenen Murat Reis, Norveç’te birkaç yeri talan ettikten sonra Temmuz 1627’de İzlanda’ya ulaşır. 400 kadar İzlandalı köle olmak için kaçırılır, direnenler ve yaşlılar öldürülür. İzlanda’dan Cezayir’e yola çıkan kölelerden 242’si yolculuğu sağ olarak tamamlar. Köleler burada satılır. Bu saldırı ve kaçırmalara “Türk talanı” adı verilir. Çok ilginç bir nokta da uygulanmayan bir kanunla ilgili. Bu saldırıdan sonra İzlanda’da Türk öldürmek kanuni olarak suç olmaktan çıkarılmış. Kanun üç asırdan fazla yürürlükte kalmış ve ancak 1970’lerde kaldırılmış. Bu süre içerisinde -bilindiği kadarıyla- İzlanda’da hiç Türk öldürülmemiş. Ne diyordum, evet kilise ile Türklerin bağlantısını anlatıyordum. Köle alınan kadınlardan Gudridur Simonardottir ,ya da sonra kendine takılan adıyla Türk Gudda, uzun zaman sonra Danimarka kralının kölecilere para ödemesi sonucu kurtularak İzlanda’ya dönmüş. Arada dilini ve dinini unutan Türk Gudda yeniden eğitilmek üzere Danimarka’ya gönderilmiş. Orada eğitim aldığı rahiple evlenerek İzlanda’ya geri dönmüş. Eşi Hallgrimur Petursson İzlanda’da çok sevilen bir şair ve din adamı olmuş, Hallgrims kilisesi onun adına yapılmış. Murat reis’in köle seferi İzlandalıların belleğine öylesine kazınmış ki hangi İzlandalıya “ Türklerin talanı” deseniz hemen hikayeyi size anlatıyor. Hani olmaz ya olayın ayrıntısını bilmeyen bir İzlandalıya rastlarsanız hemen ona “Türk talanı”’nı anlatan ve 2001’den 2009’a değin listelerde haftalarca kalan “Gudda’nın Serüvenleri” kitabını hediye edebilirsiniz. Böylece sizden peşinen korkacak bir Avrupalı daha kazandınız demektir. Savulun Türkler geliyor.
----------------------------------------------------
Bu blogda yayınlanan yeni yazıların size otomatik olarak e-postalanmasını isterseniz linke tıklayarak ŞİMDİ GEZELİM'e abone olabilirsiniz.
İyi güzeld e 2013 yılında İstanbul'dan İzlanda'ya direkt sefer yapan bir havayolu şirketine rastlayamadım! Murat Reis 1600'lerde gemi ile online book yapmak zorunda kalmadan kolayca bulmuş Reykjavik'in yolunu! lol!
YanıtlaSil