
Isfahan'dan sekiz saat suren bir yolculuk sonrasi Siraz'a variyorum. Sehir buyuk ve nufusu Isfahan'a yakin (1.3 milyon) ama trafik Isfahan'a gore cok daha rahat, Siraz genis bir alana yayilmis.

Siraz'da Iranlilarin cok sevdikleri sairler Hafiz (14.yy) ve Saadi ( 12.yy)'nin mezarlari var. irani anlayabilmek icin buralari gormelisiniz. 14.yy'da yasamis bir sair nasil olurda 21.yy.da pop yildizi kadar unlu olur ve nasil olur bu kadar cok ziyaretci ceker?

Hafiz'in mezari sehir merkezine yuruyusle yarim saat mesafede. Iyi duzenlenmis bakimli bahcede ilk goze carpan hatira fotografi cektiren her yastan Iranli. Hafiz'in mezari basinda cicek birakanlar ile mezari sevgiyle oksayanlara da rastlayacaksiniz. Hafiz'in yazdigi gazellerden fal tutmak bir Iran gelenegi. Mezar basinda Hafiz'in kitabindan bir bolum rastgele acarak gelecege dair fal tutanlarin cogu genc hanimlar.

“Evet”, “ Gidince benim akrabama selam soyle, Istanbul'da, adi Yusuf Ozkan, televizyon, buzdolabi satar”, “ Istanbul cok buyuk bir yer, Yusuf'u nereden bulurum?”, “ Ama cok buyuk dukkani varmis”. Eee dukkani buyuk Yusuf Istanbul'da kac tane olur tabi, adam hakli, uzatmaya gelmez: “Tamam soylerim selamini”.

Nehir uzerinden gecip tekrar sehir merkezine donuyoruz. Haftasonu Siraz pazarinda her dukkan acik degil ama olsun, bitpazari acik.


Kerim Han kalesinin cevresinde Iranlilar aksamustu cimenlere yayilmis. Kale icin de portakal agaclarinin arasinda Sirazlilar guzel havanin tadini cikariyor. Kalede haftasonlari verilen resim derslerine katilanlarin basindaki ogretmen hanim ara veriyor, caylarini kapanlar butun banklari dolduruyor.


Kalenin ilginc yani icindeki fotograf sergisi. 1930'larda cekilen iki fotograf Iran'in yakin gecmisiyle ilgili bilgi verdikleri icin buraya ekledim. Birincisi 1937'de yapilan “Modern giysi devrimi gunu”. Iran sahi Ataturk'un yaptigi devrimleri birebir Iran'da uygulamaya calismis, fotografin yansittigi Iran devrimi bizim Sapka Devrimine denk geliyor.

Ikinci fotograf 1930'larin Siraz'i. Fotografa iyice bakarsaniz, sadece tek bir reklam oldugunu goreceksiniz: British Petrol. Iran'in yakin gecmisindeki darbeler, CIA, Amerika ve Islam devrimi yine petrol ekseni etrafinda donuyor. Bunun izlerini 1930'larda gormek ilginc.

Eram bahcesine merkezden 30 kurusluk bir dolmus yolculuguyla geciyorum. Siraz universitesi tarafindan yonetilen bahce universite kapisinin hemen karsisinda. Aksamustu universiteli genclerin birbirine oldukca “sicak” yaklastigi bir bahce burasi. Polis ve mollalarin sik gelmedigi yerlerde Iran gencligi batili yasitlarindan farkli davranmiyor. Para odenerek girilen bahce ve muzeler bu yuzden yakinlasmak isteyen genclerin favori bulusma yerlerinden. Polis ya da mollalara yakalanmanin cezasi kirbaclanmak ya da hapis olabiliyor.

Siraz'da duvarda tanidik bir yuze rastladim: aglayan cocuk Iran'da ne icin agliyor sizce?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Google, Blogger yada OpenID hesabınızla girerek yorum bırakabilirsiniz. Spam yorumları siliyorum, gireceğiniz dış linkler takip edilemez. Teşekkürler
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.