Victor'la Kandy'de bir lokantada karsilastik. Yanimdan gecerken okudugum kitapla ilgili birkac yorumda bulundu, laflamaya basladik. Sonunda uc saat kadar sohbet ettik. Victor 78 yasinda, emekli bir Ingiliz. Sri Lanka'nin Kandy sehrinde Sri Lankali esiyle yasiyor. Ingilizler konuskan bilinmezler ama Victor nasil konuskan nasil konuskan. Biraz da yasla gelen bir sey galiba. Victor'la meslektas bile ciktik, elektronik muhendisi imisi. Ingiltere'nin ilk bilgisayar firmasiinda montajlarda calismis. 1958 yilinda yaptiklari montajin detayini verecek kadar iyi bir hafizasi var, Bu kez iki sorumu sormaya firsat kalmadi, Victor anlattikca anlatti.
Victor'a gore hayatta en onemli sey “yasamak”. Her sabah kalktiginda “bir gun daha yasiyorum, bu bana ne guzel bir hediye” diye dusunuyor. Soyledigine gore bu noktaya gelmesi kolay olmamis, hayatini detaylariyla anlatti. Ilk esi ile 42 sene evli kalmislar. Esi ondan sekiz yas kucuk olmasina ragmen kanserden olmus. Victor “ bu haksizlik diye dusundum, ben daha yasliydim, niye o? dedim. Cok iyi bir esti, cok iyi bir evliligimiz vardi. Cok uzuldum. Aradan iki sene gecince karsima yeniden sevebiilecegim biri cikti. Evlendik. Ben rutini seviyorum, evlilik tam bana gore. Ilk esim olunce cok yalnizdim, evlenmek istedim. ikinci esimle de cok iyi anlastik. Sporu severdi, gencliginde yuzucu imis. Cok zayifti ve halen spor yapiyordu. Cok iyi vakit gecirdik. Evlendikten alti sene sonra kalp krizinden oldu. Yikildim.”. Viktor bunlari anlatirken durdu, gozleri doldu, garsondan su istedi. Sessizce caddeyi seyrettik biraz. Kendini toparlayip devam etti: “ Hayatta iki kere cok sevdim, ikisi de oldu. Kendimi cok kotu hissettim. Olmeyi dusundum. Hatta nasil olecegimi planladim. Uyku hapi ile brandy icecektim. Sabahleyin olmeye karar verdim, cunku kendimi en cok sabahlari kotu hissediyordum. Aylarca her sabah kalktigimda basucumdaki haplara baktim. Yapamadim, yasamayi ne olursa olsun seviyordum. Psikayariste gitmeye basladim. O bana iyi geldi. Bir gun bana dedi ki ' dediklerini dinledim, niye basina kotu gelenlere uzulmek yerine, su ana kadar yasadigin guzel gunlere sevinmiyorsun?' . Hakliydi. Bir cok kisiden daha sansliydim. Tekrar yasama baglandim. Simdi her sabah kalktigimda bir gun daha yasadigim icin seviniyorum, yasamak guzel.”
Victor icin hayattaki en onemli ikinci sey, mutlu bir evliliginin olmasi. Sohbet devam ettikce Viktor su anda evli oldugu ucuncu esinde soz etmeye basladi. “ Simdi cok mutsuzum, hic bu kadar mutsuz olmamistim. Gerci intihari dusunmuyorum ama mutsuzum, ustelik cikar yolum yok. “ . Viktor, ucuncu evliliginin hikayesini de uzun uzun anlatti. Ikinci esinin olumunden sonra kendini toparlamasi uzun surmus ama psikiyatrist ise yaramis ve Viktor dunyayi dolasmaya baslamis. Seyahatinde Sri Lanka'ya gelmis ve uzun sure kalmis, bu sue icinde epey Sri Lankali ile tanismis. “ Cogu otel elemanlari idi. Biliyorsun yerel halki tanimiyorsan, otelde sorarsin, onlar seni dolastirir. “ Sonra ikinci kez geldiginde ilk seferinde tanidigi insanlarin evlerinde ve akrabalarinda kalarak Sri Lanka'yi daha iyi tanimaya karar vermis. “ Bu bir hataydi. Simdi evli oldugum esimin evinde kaldim, ona elimi bile surmedim. Uc hafta sonra bana gelip ' bende kaldigin icin koyde adim cikti, ya benle evlenirsin, ya da evimi yakar beni koyden kovarlar' dedi. Benim buyudugum zamanda kadinlara iyi davranirdik, ihtiyaci olan birini ya da zorda olan birini birakamazsin. Evlendik. Kandirildim galiba ama bunu sormaya evlendikten iki sene sonra basladim. Simdi bes senelik evliyiz. Bu surede Ingiltere'deki evimi satip Sri Lanka'daki yeni akrabalara yardim ettim. Artik donecek yerim de yok. Emekli maasim ancak burada yasamaya yeter. Yani mutlu degilim, bu konuda yapacak bir seyim yok. Yine de her sabah uyandigima memnunum. Sagligim halen yerinde, hafizam yerinde. Onemli seyler bunlar.”
Viktor sanki ona hayatta ogredigi en onemli seyi soracagimi biliyormus gibi devam etti: “ Butun bunlardan ne ogrendim biliyor musun? Tecrubelerine fazla deger vermeyeceksin. Her zaman seni yaniltabilirler. Gecmis tecrubelerin karsina yeni cikan her seyi anlamanda iyi bir rehber degil.”
Viktor'un esi sohbetimizin sonuna dogru lokantaya geldi. Konustugumuzu gorunce ayni lokantadaki baska bir masada olan arkadaslarinin yanina gitti. Viktor “ Benim gitmem lazim artik, o geldi iste. Hic istemiyorum gitmek, bir hata yaptim ama olan oldu. Mutsuzken bile yasamak cok guzel. Hayat ne garip. “ dedi. 78 yasinin cizgilerini tasiyan yuzunde masmavi gozleri bir cocuk gibi parladi: “ Yine de hata yapmayi hicbir sey yapmamaya yeglerim. Senin yasinda en buyuk hata isini her seyin onune koymak olur, bu hata disindaki herseyi dene. “ dedi ve ince bacaklarinin uzerinde dogrulup esinin oturdugu masaya dogru yurudu.
Cok etkileyici bir oyku imis... hem evlilik hikayeleri, hem de yasamdan alinan bir ders olarak tecrubelere deger vermemeyi ogrenmek...
YanıtlaSil