Kadin ince sesiyle hintce sarki soyluyor, hint calgilari ona eslik ediyor. Sonra kalin bir erkek sesi hafiften baslayip kadinin sesinin bastiriyor, hareketli bir latin Amerika ritmi sarkiyi ele geciriyor. Celik davullar yumusak bir gecis yapiyor ve sarki kadin-erkegin dueti ile sona eriyor. Havaalaninda bindigim takside calan sarki Trinidad'in ilginc demografik yapisini yansitiyor. Ada nufusunun %40'i Hint, %40'i Afrika kokenli. Geri kalan %20 ise Cin, Ortadogu ve Latin Amerika'dan gelenlerden. Hint , Cin, Latin Amerika ve Lubnan yemeklerini ayni lokantada "yerel" yemek olarak tadabileceginiz kac yer vardir acaba? Bu ilginc yapinin sorumlusu bolgenin kaderini uzun sure cizen sekerkamisi. 19. yy'a kadar Afrika'dan getirilen kolelerce yapilan sekerkamisi bir cok Londrali tuccari zengin etmis. Ancak 19.yy baslarinda kolelik yasaklaninca sekerkamisi tarlalari bos kalmis, tarla sahipleri cozumu Hindistan ve Cin'den sozlesmeli isci getirmekte bulmuslar. Belli bir para karsiligi 5 sene icin calismaya gelen bu isciler ulkelerine geri donmesinler diye sozlesmeleri bitince kendilerine islemeleri icin toprak verilmis. Simdiki ada halkinin cogunlugunu o zamandan kalanlarin torunlari olusturuyor.
Trinidad ve Tobago (TT), iki buyuk adadan olusan ve Venezuella'ya sadece 7 km mesafede olan bir ada cumhuriyeti. Trinidad bu adalarin buyuk ve daha cok is merkezli olani. Tobago ise turizmle gecinmeye calisani. TT, sekerkamisi ekonomik olarak onemini yitirince bayagi zor durumda kalmis. Ancak 1990'larin basinda ulkede petrol ve dogalgaz bulununca ekonomi duzluge cikmaya baslamis. 1990'lardan bu yana ulkede issizlik %20'lerden %5'e dusmus ve ulkeye para girmeye baslamis.
Port of Spain
Bugun sizinle Port of Spain'de biraz turluyacagiz. Port of Spain (POS), Trinidad ve Tobago'nin baskenti. Adindan da anlasilacagi uzere ilk once Ispanyollar tarafindan kurulmus. 15-18.yy arasi Ispanyol yonetiminde kalmis, sonra Ingilizler adayi ele gecirmisler. Bugun adanin en buyuk sehri POS. Yuruyuse cikmadan once resepsiyona sehrin nerelerinden sakinmam gerektigini soruyorum. Sormamin sebebi otel odama giderken uc ayri demir kapidan gecmem ve resepsiyonun kursun gecirmez bir cam arkasinda olmasi olabilir, yada meraktan iste.
" POS ne kadar guvenli, yapmamam gereken bir sey var mi?"
" Sehir, goreceli olarak guvenli"
" Nasil yani?"
" Goreceli olarak guvenli, ama aksam hava karardiktan sonra ben olsam tek basima dolasmazdim"
" Baska?"
" Birde sehrin dogu kismina pek gitmezdim"
" Baska?"
" O kadar, sehirde ceteler var ama onlar yabancilarla ilgilenmezler zaten. POS'in zevkini cikar"
Ilk duragimiz sehrin nefes aldigi Queen's Park Savannah. POS'in kuzey ucunda capi yaklasik 2 kmlik bir alan park olarak ayrilmis. Parkin cevresi agaclarla cevrili ama ortasi cimlik. Haftasonu olmasi sebebiyle sanirim gunduz olmasina ragmen oldukca kalabalik; kriket oynayan bes-alti grup cimde ayri ayri yerlerini almis. Gruplarin oldugu yerlerde arabalarda obek obek, oyuncularin cogu arabalarini cime cekmisler, arabalarinin modellerinden kalburustu olduklarini cikariyorum. Bir kismi mangal yapiyorlar; izgara, bira ve kriket. Parkin hemen yanindaki caddenin kaldirimlari kir lokantasi gibi: et izgaracilar, yerel bir tad olan roticiler ( agzina kadar dolu sandvic, icinde bir tek ben yokum), hemen gozunuz onunde buza esans karistirarak size ozel dondurma hazirlayanlar, buzdolabinda beklettikleri hindistan cevizlerinin tepesini kesip suyunu satanlar, kizarmis kopekbaligi satanlar... Parkin bati ucunda basbakanlik konutunun onunden gecip parkin sinirlarini takip edip saga donuyoruz, sehir hayvanat bahcesi hemen yolun karsisinda. Hayvanat bahcesinin yaninda Ingilizlerin yonettikleri her yerde illaki actiklari botanik bahcesi var. Bahcede agaclar altinda piknik yapanlar goze carpiyor. Bahceden doguya devam edince cumhurbaskanligi konutu var, konutun girisinde cumhurbaskanindan istekte bulunmak icin bekleyen kisiler var. Hilton otelinin onunden guneye donuyoruz, bu tarafta uyuklayan evsizler disinda kimse yok. Biraz sonra park bitiyor ve Memorial meydanina variyoruz. Memorial meydaninin sag tarafinda sehir muzesi, biraz asagida da sehir hapishanesi var. POS'un en buyuk alisveris caddesi Frederick onumde. Cadde boyunca yurumeye basliyorum. Haftasonu hemen butun dukkanlar kapali, butun dukkanlari demir cubuklar arkasinda olmasi ve alinan guvenlik onlemleri goze carpiyor. Biraz daha yuruyunce sokakta sadece evsizler kaliyor. Hava nemli ve sicak, yine de kaldirimda gunes altinda yatan bir suru insan var. Caddeyi ortalayip kaldirimlardan olabildigi kadar uzaklasarak yuruyorum, nasilsa gelen araba yok. Arada beni farkina varan birkac evsiz gelip para istiyorlar, hayir deyince homurdanip gidiyorlar, ikisi israrci olup pesime takiliyorlar, sonra yorulup duruyorlar. Frederick caddesinin ucunda Independence meydani var, aslinda tam bir meydan degil; iki paralel caddeden meydana gelen ortasinda yuruyus alani olan bir bolge. Neredeyse butun banklar cidden yeni icmis yada uyusturucu almis gibi duran evsizlerle dolu. Belki de haftasonu buraya gelmek iyi bir fikir degildi deyip minibus terminalinin oldugu bolgeye yoneliyorum. Burada da minibusler Barbados'tan pek farkli degil, muzik yine acik, sadece adlari degisiyor: maxi-taxi. Limanin kiyisindan batiya dogru yurumeye devam ediyorum, Trinidadlilar pazar gununun degerini iyi biliyorlar. 15 dakika boyunca sokakta hickimseye rastlamiyoruz. Sagimda tek katli evleri ile Trinidad Woodbrook mahallesi, solumda yeni yapilan buyuk oteller ve is merkezleri: petrol parasi bu binalarda kendini gosteriyor. Dogalgaz santralinin arkasindan kuzeye donuyorum, mezarlik duvari boyunca yuruyerek sehrin Queen's Park yanindaki Maraval Road'a variyorum. Burasi sehrin gozde mekanlarindan civarda cok sayida yeme-icme mekani var ama yine bir cogu kapali. Hava karardi iyice, oteldekilerin lafini dinleyelim ne olur ne olmaz. Lubnanli donercinin onunden gecip Cin lokantasindan saga sapiyorum. Himm acikmisim iyice yaa. Ben bir seyler yiyeyim simdi, sonra adada dah buyuk bir tur atariz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Google, Blogger yada OpenID hesabınızla girerek yorum bırakabilirsiniz. Spam yorumları siliyorum, gireceğiniz dış linkler takip edilemez. Teşekkürler
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.