1970'ların ortasında Barry Manilow ( ki sonradan çok satan bir şarkıcı olacaktır) Brezilya'nın Copacabana plajına bakan Copacabana Oteli'nde oturmuş Malibu, muz likörü, Grand Mariner, ananas suyu ve hindistan cevizi suyundan yapılma hafif bir içki olan olan Copacabana kokteylini yudumlayıp arkadaşlarıyla geyik yapmaktadır. Sorar" Hiç Copacabana adında şarkı duydunuz mu?". Belki böyle bir şarkı olmadığından ya da çok içmiş olduklarından kimseden ses çıkmaz. Barry Manilow, ABD'ye geri döner ama bu geyiği unutmaz bir kenara yazar. Gel zaman git zaman, bizim Barry cidden ünlü olur. Tanınmış söz yazarlarından birine Copacabana isimli bir şarkı ısmarlar: "sen sözleri getir, ben müziği yaparım" der. Ekler" şu New York'ta Copacabana var ya onu da kat istersen" der. New York'taki Copacabana'dan kasıt 10 Kasım 1940 yılından beri açık olan ünlü Copacabana müzik kulübüdür.
Copacabana plajına bakan Copacabana otelinde Copacabana kokteyli içerken doğan ve Copacabana müzik kulübünü anlatan şarkı 1978 yılında çıkar, listelerde tırmanır. Efenim, şarkıyı merak mı ettiniz? Hani şu koppa koppakabanaaaaa diyen var ya o. Tamamm tamaamm linki de burada http://www.youtube.com/watch?v=DJTBfbQoTNk .
Böylece Copacabana ismi pop müzik yoluyla milyonların hafızasına kazınır. Sonra Copacabana'nın müzikali yapılır ve 1985'te TV'de yayınlanır. Copacabana 1990'da Atlanta'da, 1994'te İngiltere'de, 2000'de İsveç'te sahnelenir. İsmi aynı olan ama konu olarak hiçbir ilgisi olmayan Copacabana filmi de 2010'da seyircilerden ilgi görür. İşte şimdi gelelim Bolivya'daki Copacabana'ya, sonunda yav. Bugün gezeceğimiz Copacabana'nın bunlarla hiiiiiçç ilgisi yok, karıştırmayalım lütfen. İsmi en az duyulanı da olsa gerçeği o. Taklitlerinden özenle sakınınız. Bugün öz ve hakiki ve de gerçek, ilk Copacabana'ya gidiyoruz.
Copacabana, Bolivya'nın Titikaka gölü kıyısında 6000 nüfusa sahip kendi küçük adı büyük bir kasaba. Copacabana'nın adı 17.yüz yılda inşa edilmiş olan Copacabana kilisesinden geliyor. İnkalar zamanında kutsal sayılan, şamanist inançlara göre yeryüzü tanrıçasına tapmak ve hacı olmak için gelinen bir tapınağın kalıntıları üzerine kurulan kilise ,bambaşka bir inanç sistemine dayansa da, otomatik olarak en kutsal mertebesine ulaşmış. İnkaların ünlü komutanlarından birinin inşasına başladığı kilise "Azize Copacabana"'ya adanmış ve azize tüm Bolivya'nın koruyucusu kabul edilivermiş. İnka'ların dininde en kutsal kabul edilen Copacabana, Hıristiyan Bolivya altında bu sefer başka sebeplerden en kutsal kabul edilmiş. Bu İnkaların kültürünün bir devamı mı yoksa tesadüf mü ona siz karar verin.Böylece Copacabana ismi pop müzik yoluyla milyonların hafızasına kazınır. Sonra Copacabana'nın müzikali yapılır ve 1985'te TV'de yayınlanır. Copacabana 1990'da Atlanta'da, 1994'te İngiltere'de, 2000'de İsveç'te sahnelenir. İsmi aynı olan ama konu olarak hiçbir ilgisi olmayan Copacabana filmi de 2010'da seyircilerden ilgi görür. İşte şimdi gelelim Bolivya'daki Copacabana'ya, sonunda yav. Bugün gezeceğimiz Copacabana'nın bunlarla hiiiiiçç ilgisi yok, karıştırmayalım lütfen. İsmi en az duyulanı da olsa gerçeği o. Taklitlerinden özenle sakınınız. Bugün öz ve hakiki ve de gerçek, ilk Copacabana'ya gidiyoruz.
Gelelim bu günkü Copacabana'ya. Kasaba göl kıyısında dar bir kumsala sıkışmış ve esas gelir kaynağı turzizm olan bir yer. Kıyıya inen yol turistler için kurulu lokanta ve acentelerle bezeli. Yükseklikten midir yoksa kültürden mi bilinmez Copacabana'lıların yüz kasları pek tembel: pek güler yüzlü değiller ( hadi adını tam koyayım yüzleri sirke satıyor). Dayak yemeden yemek yerseniz şanşlı olduğunuzu hissediyorsunuz.
Belki ucuz olmasından dolayı belki de İnka efsanelerindeki yerinden dolayı Copacabana eskiden beri hippilerin uğrak yerlerinden biriymiş. Halen hippi kültürüne yakın olanların illa ziyaret etmek istedikleri bir yer. Akşam güneş batımına yakın iskele etrafı müzik yapıp dans etmeye çalışan bir toplulukla doluyor. Yanlarına yaklaşırsanız "yol için 5 peso, yemek için 3 peso, müzüik için x peso, şunun için 3 peso" gibi para dilenmeye başlıyorlar.
Her neyse uzatmadan toparlayalım. Bu küçük yerin adı tanınan bir plajdan, çok satan bir şarkıya, müzik kulübüne, filmlere ve hatta içeceklere sıçrayıp durmuş, kendine popüler kültürde yer bulmuş. Niye bilmiyorum belki şanstan belki de kulağa hoş geldiği için. Copacabana, 2-3 gün dinlenmek ve yakındaki İnkaların efsanevi Güneş adasını ziyaret etmek için iyi bir yer.
Unutmadan yukarıdaki fotoğraflar Copacabana şenliklerinden. Niye detaylı yazmadım? Görünen o ki Güney Amerika'da her yerin her zaman bir şenliği var. Özellikle Bolivya'lılar için şenliğin anlamı körkütük sarhoş olup ayakta kalamayana kadar dans etmek oluyor. İlk başlarda seyretmesi eğlenceli ama ilerleyen saatlerde katılımcılar sallanmaya başlayınca uzamak lazım. Biz de öyle yapalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Google, Blogger yada OpenID hesabınızla girerek yorum bırakabilirsiniz. Spam yorumları siliyorum, gireceğiniz dış linkler takip edilemez. Teşekkürler
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.