Modern Japon toplumunu anlamak icin uc kavrami bilmemiz gerekiyor;wa, kata ve manga.
Wa, kisinin cevresinin ruhsal, fiziksel ve sosyal durmundan ve geleneklerinin farkinda olup uymasi demek. Ayni zamanda baris anlamina da geliyor. Japonlar kisisel dusuncelerini bir kenara birakip toplum tarafindan kabul edilecek dolayisiyla "wa" yi saglayacak fikirlere yoneliyorlar. Gunluk yasamda kurumlarin ve kisilerin bir konu hakkinda iki duruslari olabiliyor: honne ( gercek dusunce), tatemae ( topluma gosterilen dusunce). Kisilerin tatemae'ye kayitsiz sartsiz uymasi gerekiyor ki "wa" gerceklessin. Honne tamamiyla bastiriliyor. Kisinin bireysel dusunerek ve bunu ifade ederek toplumda yasama sansi yok. Birisi daha onceden uzerinde konusulmamis yeni bir konuda cikip fikrini soyleyemiyor, cunku gercek pozisyonunu soylemesi ayip. Soylemek yerine ortak bir fikrin gelismesini -tatemae- bekliyor, bir konuda karar vermek icin Japonlarin cok uzun bir sureye ihtiyaci olmasi bundan dolayi. En tepediler bile tek baslarina karar almak istemiyorlar, bekliyorlar ki uzerinde anlasilan bir karar ciksin. Boyle olunca her iste surec uzuyor. Inanmasi zor ama bir Japon iscisi ortalama bir Amerikan iscisine gore %40 daha az verimli. Yani Amerikali 8 saat calistiginda Japon en az 11 saat calismali ki yetissin. Bu isin kotu yani, iyi yani ise sokaklar her zaman guvenli , hirsizlik yok gibi, bagiran cagiran taskinlik yapan kimse yok, cok fakir ve toplum disi buyuk bir kesim yok. Japonlar "Wa" ya ulasmak icin bireyi feda etmisler. Japonca'da "kendine saygi" kavraminin karsiliginin olmamasi da bunun bir uzantisi. Ilkokulda Ingilizce ogretmenligi yapan bir Kanadali'nin anlattigina gore ilkokul ikinci sinifa kadar "neden (why)" kelimesi ogrencilere ogretilmiyor, cunku "gereksiz bir kelime".
Kata, sekil, takip edilen yol, form demek. Savunma, dovus sporlariyla tanisik olanlar hemen "kata" yi hatirlayacaklardir. Bir ust kusaga gecmeniz icin gerekli olan bazi hareketleri istenilen sekilde yapmaniz gerekir. Hersey onceden bellidir, sansa ve bireysellige yer yoktur. belli bir sirasi ve belli bir yapilma sekli vardir. Ya yapar ve gecersiniz , ya yapamaz ve oldugunuz yerde kalirsiniz. Japon hayati ufak bir farkla ayni; ya toplumun istedigini yaparsiniz ya hikikomori olursunuz. Japonlar, kata uygulamasini uretimde yaptiklarinda iyi sonuclar elde etmekteler: surdugunuz Japon arabalarinin bozulmamasi ya da "illa da Sony televizyon alalim, bozulmuyor, iyi gosteriyor" demenizi kata'ya borcluyuz. Bir magazaya girip istedigim bir malzemeyi sordum, calisanlardan hicbiri Ingilizce bilmiyordu. Calisanlardan biri hemen tezgahin altindan Ingilizce / Almanca / Fransizca / Italyanca bir dosya cikarip onume koydu. Dosyada onlara sorabilecegim sorularin Ingilizceleri ve hemen altinda Japoncalari vardi. Bu cekilde dosya icinde parmakla gostererek anlastik. Baska bir kata ornegini de tren istasyonunda yasadim, bilet almaya gelen yasli bir bayan onune koyan brosurleri okuyamadi. Gorevli iceri gidip siyah bir kutu icinde dort ayri renkte gozluk getir, yasli bayan gzolukleri denedi, en iyi gorduguyle isini halledip gozlugu geri verdi. Japonlar bir isi yazili kurallar dizisi haline getirdiginde kalite yukseliyor, ama aynisini kendi yasamlarina da uygulayinca dozu kacirmis oluyorlar. Mecburen manga devreye giriyor.
Manga, Japonlarin cizgi romana verdikleri isim. Japonlar ciddi anlamda manga tutkunu. Metroda, parklarda, yolda, asansorde her yerde manga okuyan birine rastlayabilirsiniz. Manga tutkunlari bizdeki cizgi romanlar gibi delikanlilar degil, 35-40 inda insanlar. Manga kahramanlari Japonlarin isteklerini yansitiyor, mangalarda kizlarin hepsi yuvarlak buyuk gozlu, sarisin, uzun bacakli, seksi, erkekler yapili ve dusundugunu soyleyen cinsten. Gercek yasamda ara ki bulasin. Hayatlarindan sikilan Japonlar kacisi manga'da buluyor. Bayagi yuksek sayida insan bos zamanlarinda mangalardaki gibi giyiniyor. Tokyo'nun Akihabara mahallesi ucuz elektronikcilerin yanisira manga tutkunlarinin baskenti. Sadece manga kitabi satan bes alti katli kitapcilarla manga karakteri satan yuzlerce magaza mahalleye dagilmis. Bunlarin yaninda bir de manga karakteri giysileri satan yerler var. En sevdiginiz manga karakteri olarak sokaklarda dolasmak ister misiniz? Sizi bilmem ama Japon gencligi istiyor. Ornegin hemen Akihabara istasyonunun cikisinin karsisinda yedi katli bir magazada sadece tek bir urun satiliyor: hizmetci giysileri. Rengarenk, uzun, kisa, bol, dar. Ama illaki mangadan firlayan hizmetci. Bir Japon fantezisi. Isteyenler "hizmetci kafelere" gidip saati 50 dolara bir hizmetci kiralayip sohbet edebiliyor ya da cocuk oyunlari oynayabiliyorlar. Wa ve Kata, Japonlara Manga disinda pek nefes alacak bir alan birakmamis. Bu uc kavrami aklinizda tutun, Japonya'da her tasin altindan cikiyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Google, Blogger yada OpenID hesabınızla girerek yorum bırakabilirsiniz. Spam yorumları siliyorum, gireceğiniz dış linkler takip edilemez. Teşekkürler
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.