Tezek fırlatma yarışması başlıyor

ABD'de kırsal hayat şehirlerden ayrı bir ritmde akar. Yavaş. Tarzları farklıdır. Yarışmaları öyle. Mesela iki gün sonra "Wisconsin Eyalet Tezek Fırtlatma Şenliği"  başlıyor. Yarışma 1975'te başlamış ve her sene popülerlerliği giderek artmış. Geçen sene yarışmacıları seyretmek için 40,000 kişi  "şenliğe" gitmiş.  Şenlik 2 Eylül'de başlıyor. " Amann geç kaldım, bu kadar geç mi söylenir?" demenize gerek yok, bu şenlik ABD'deki onlarca tezek şenliğinden sadece biri.

















http://www.wiscowchip.com/index.html


Kolombiya'da Müşterilerini Vurarak Geçinen Terzi

Kolombiya'lı Miguel Cabellero bir terzi. Ama bildiklerinizden değil: o müşterilerini vurarak geçiniyor. Miguel, dışarıdan belli olmayan çelik yelekler dikerek hayatını kazanıyor. Miguel'in müşteri kazanmak için seçtiği yöntem çelik yeleklerin çalıştığını bizzat göstermek: müstakbel müşterisi yeleklerden birini giymişken onu vuruveriyor, böylece bir müşteri daha kazanıyor. Miguel Cabellero'nun Türkiye'de yeteri kadar müşterisi var ki burada bir temsilcilik bile açmış.

http://www.youtube.com/watch?v=Ue1NnjXxzNo&feature=related

Gürcistan'a nasıl gidilir, ne zaman gidilir, ne kadar harcanır?

(Batum sahili, Gürcistan)


Vize
  
Gürcistan'a vize yok. 

Uçak Bileti

Tiflis ve Batum'a THY ve Pegasus'un uçuçları var. Türkiye'de Hopa'ya uçmak isteyenler iç hat uçuşu ile Batum'a iniyor ve oradan otobüsle Hopa'ya geçiyorlar. Bu uçuş Batum'dan yapıldığı halde pasaport gerekmiyor.


(Tiflis)
*******************************************************************************

Gezdiğim 130+ ülkeden seyahat fotoğrafları ve gezi notlarını bu blogda sık sık güncelliyorum. Siz de simdigezelim.com'a üye olan binlerce kişiye katılın ve içeriği kaçırmayın. 

  1. Abonelik için buraya gidiniz. 
  2. Vaktiniz varsa simdigezelim.com'daki içerikten yola çıkarak yazılan üç kitaba göz atıverin.
  3. Hatta "Şaşırmak İçin Gezmeniz Gereken 55 Yer" kitabımı şuradan ücretsiz indirin. 
********************************************************************************



Otobüs / Minibüs /Tren


Gürcistan'ın başkenti Tiflis'e Türkiye'nin pek çok yerinden otobüs var. Batum ise komşu kapısı. Caddelerde Türkiyen plakalı pek çok araç görebileceğiniz kente Rize ve Trabzon'dan çok sık minibüs/midibüs seferi var.

Ülke içi ulaşım minibüs ve trenle sağlanıyor. Türkiye'de minibüs şoförleri tehlikeli kullanıyor diyenler Gürcistan'da minibüse hiç binmesin, kendini boşuna yormasın. Tiflis-Batum arası tren 8 saat. Batum-Erivan minibüs seferi yaklaşık 11 saat ve 50 GEL, sadece yazın yapılıyor.

Gürcistan'ın başkenti Tiflis’ten Erivan'a taksi, dolmuş, otobüs, minibus ve tren var. En rahatı yataklı gece treni. en hızlısı dolmuş ve taksi. Dört kişilik bir taksiyi paylaşırsanız kişi başı 40 GEL'e 4.5 saatte Tiflis'ten Erivan'a ulaşabilirsiniz. Aynı hatta minibüsler 30 GEL. Otobüsler eski ve yavaş olduğu için tavsiye edilmiyor.

Tiflis-Batum minibüs 20 GEL, 7 saat. Tiflis-Batum tren 22:45'te var, birinci sınıf yataklı 70 GEL, 4 kişilik odada yataklı 40 GEL, 8 saat.

Bakü, Tiflis tren, 25 Manat, 16 saat. 3 saati sınırda bekleyerek geçiyor.

Tiflis- Erivan ve Erivan-Tiflis-Batum arası tren seferleri de var.
(Tiflis)
Ne zaman gitmeli?


Batum'da hava ılıman, kışları da sert değil. Tiflis'te ise kışları soğuk geçiyor.

Ne kadar harcarım?



Konaklama fiyatları İstanbul ayarında, yemekler turist mekanlarının dışında ( Tiflis eski şehir örneğin) dışında ucuz. Ülkenin şarapları ünlü, kalitesi ve fiyatı makul.

Güvenlik?

2001-2005 yılları arasını kaos halinde geçiren Gürcistan için halen "tehlikeli" sıfatı zaman zaman kullanılıyor. O eskidenmiş, ülke şu anda güvenli ve Kafkas bölgesindeki en etkin polis gücüne sahip. Rüşvet kesinlikle yasak ve alan cezalandırılıyor, yani arabanızla da gelseniz kurallara uyduğunuz sürece sorun yok.

Gürcistan'la ilgili diğer yazılara şu linkten ulaşabilirsiniz:  http://www.simdigezelim.com/search/label/G%C3%BCrcistan

Batum, Gürcistan


































Gürcistan'ın Karadeniz kıyısındaki ünlü tatil beldesi Batum yazın Kafkasların her yanından gelen turistlerle dopdolu.  120,000 kişilik bu şehre yaz aylarında Bakü, Erivan, Rize, Trabzon ve hatta İran'ın kentlerinden çok sık otobüs seferleri var.





















Şehir merkezindeki eski binalar yenileniyor. Bu haliyle bile eski şehir merkezinde dolaşmak hoş.


















Eski binalar, kafeler, ufak lokantalar ve Türk markalarının mağazaları dikkati çekiyor.



















Eski şehri dolaştıktan sonra doğal olarak Batum'un ünlü kıyısına gidiyoruz.

















Sovyetler birliği zamanında en gözde turizm merkezlerinden biri olan şehir, kısa bir süre bu ünvanını kaybetse de son zamanlarda Türkiye'den de gelen yatırımlarla yeniden eski günlerine dönmüş.

Batum sahil şeridi güzel ve bakımlı. Merkezden başlayıp havaalanı yakınlarına kadar aynı düzgünlükte devam ediyor.
















Denize girdikten sonra güneşten kaçmak isteyenler sahilin arkasındaki parklarda dinlenmeye devam ediyorlar.



Karadeniz sahil yolu ulaşım için iyi, turizm için kötü. Sahil korunsaydı ne olabileceğini görmek isteyenler Batum'da kısa bir tur atabilirler, Hopa'dan sadece 15 km ileride ve vize yok.

Ermenistan'a nasıl gidilir, ne zaman gidilir, ne kadar harcanır?

Vize
  
Ermenistan Türklere vize uyguluyor, normal pasaportlara 8 dolar karşılığı Ermenistan Dram'ı (AMD) vererek vizenizi hiç beklemeden sınır kapısında alıyorsunuz. Yeşil pasaportu olanların ise önceden internetten ya da Tiflis'teki büyükelçilikten başvurmaları gerekiyor.

Uçak Bileti

Armavia havayollarının İstanbul-Erivan seferleri düzenli olarak yapılıyor.

Minibüs


Gürcistan'ın başkenti Tiflis’ten Erivan'a taksi, dolmuş, otobüs, minibus ve tren var. En rahatı yataklı gece treni. en hızlısı dolmuş ve taksi. Dört kişilik bir taksiyi paylaşırsanız kişi başı 40 GEL'e 4.5 saatte Tiflis'ten Erivan'a ulaşabilirsiniz. Aynı hatta minibüsler 30 GEL. Otobüsler eski ve yavaş olduğu için tavsiye edilmiyor. Tiflis'e İstanbul'dan Pegasus havayolları ucuza, THY daha pahalıya uçuyor.

Otobüs

İstanbul-Ankara-Trabzon-Erzurum'dan Erivan'a giden bir çok Türk otobüs firması var. Sınır kapalı olduğu için Gürcistan üzerinden geçiyorlar.

Ne zaman gitmeli?


Kış ayları soğuk ve buzdan dolayı tavsiye edilmiyor. 

Ne kadar harcarım?



Konaklama fiyatları İstanbul ayarında, yemekler ise yarısı. Erivan'daki Envoy Hostel ( www.envoyhostel.com )
düzgün ve temiz bir yer, gecelik 8000 AMD.

Nasıl gezmeli?

Erivan'da bir kaç gün harcadıktan sonra çevredeki turistik yerlere minibüsle ya da günlük turla gidebilirsiniz. Günlük turlar 8000 AMD ile 15000 AMD arası.

Tsitsernakaberd ve Soykırım Müzesi , Ermenistan

Erivan'ın merkezine arabayla 5 dakika mesafede Ermenice "Tsitsernakaberd ( Serçelerin Kalesi) " adı soykırım anıtı ve yanında da müzesi var. Anıt, 1968 yılında açılmış. Anıt iki kısım, ortada yanan bir ateşi çevreleyen 12 sütun var ki bunlar kaybedilen 12 ili simgeliyor: Doğu Anadolu bölgemize Ermenistan'ın verdiği isim "Batı Ermenistan". Az ilerideki 44 metrelik uzun sutün ise Ermenilerin yeniden doğuşunu simgeliyor.























Soykırım müzesi ise aynı alanda 1995 yılında kurulmuş. Üç bölüme ayrılmış. İlk bölümde 1915 öncesi Anadolu'daki Ermeni yerleşim yerlerini ve günlük yaşamdan kesitleri anlatan fotoğraflar ve bilgiler var.




Müzenin ikinci kısmı soykırımın anlatımına ayrılmış.
Soykırımla ilgili çıkan 191'ten bu yana çıkan önemli haber, fotoğraf, kitap ve belgeler bu kısımda sergileniyor.
 
 Sanatçıların soykırımla ilgili yapıtları da burada sergilenmiş.





Müzeyi gezip, heykellere ve kitaplara bakınca diyorsunuz ki aramızdaki sorunları çözümü hiçbir şekilde mümkün değil. Ama Erivan'da sıradan insanlarla konuşunca öyle olmadığını anlıyorsunuz.

Erivan çevresinde yaptığım tur sırasında rehberlerle ( ki biri siyasal bilgiler mezunuydu ve diaspora üzerine çalışmış ve Türkiye'yi çok yakından takip ediyor), hostelde ve sokakta konuştuğum insanların öncelikleri farklı.
Sıradan bir Ermenistan vatandaşı ise bir numaralı sorun Karabağ. Sonra ekonomi ve bunun doğurduğu dış göç. Bunlardan sonra da soykırımın tanınması geliyor.

Ermenistan nufüsünun 3 milyon ama yurtdışında yaşayan Ermenilerin sayısının 8 milyonu buluyor. Çoğu 1915 sonrası göç etmek zorunda kalan diaspora üyeleri için soykırımın tanınması bir kimlik meselesi olmuş. Ermeni göçmenlerin sık olduğu Los Angeles, Arjantin, Lübnan gibi yerlerde asimile olmamak ve Ermeni kimliklerini kaybetmemek ve anayurtları ile bağlarını koparmamak için soykırımın tanınmasına tutkuyla sarılmışlar. Ama bu tutkunun komşumuz Ermenistan vatandaşları tarafından aynı istekle devam ettirildiğini söylemek zor. Bir bakıma Ermenistan'da yaşayanlar diaspora tarafından zorlanıyorlar.

Ermenistan Ermenileri ilk önce Karabağ sorunun çözülmesini istiyorlar oysa bu diasporanın önceliği değil. Ülkedeki erkek nüfusunun yarı yarıya azalmasınıa yol açan ekonomik krizde önemli bir gündem maddesi. Türkiye sınırının açılması umutla bekleniyor, çünkü sınır kapısının açılmamasının Ermenistan'a maliyeti büyük.


Bölgede büyük bir satranç oynanıyor ve taşların yerini  Rusya isterse değiştiriyor. Sovyetler Birliği dağılınca Gürcistan'a bırakılan bölge içinde Gürcü olmayan Abhazya'nın bağımsızlığını destekleyen Rusya, daha sonra da Azerbaycan'ın yönetimine bıraktığı Ermeni nufüsünun çoğunlukta olduğu Karabağ konusunda da Ermenistan'ı desteklemiş. Yani Sovyetler Birliği dağılırken gelecek kuşaklara kriz bırakılması hesaplanarak sınırlar çizilmiş. Her iki ülkede de şimdi kriz var ve çözümü için Rusya devrede. Bölgedeki petrol kaynaklarını kontrol etmek isteyen Rusya'nın iki krizi çözmesi için ben bir sebep göremiyorum. Belki son zamanlarda iyice Rusya'nın dümen suyuna giren Azerbaycan yöneticileri doğruyu yapıyorlardır.

Erivan'da Türk olduğumu öğrenenlerden ( taksi şoförü, garson, satıcı, rehber, resepsiyonist, tezgahtar vb) herhangi ters bir laf işitmedim. Tarihle ilgili bir konuyu ben açmadıktan sonra da bana bir şey sorulmadı, söylenmedi. Haa sohbete başlayınca konu daha çetrefilli hale geliyor ama sohbet ettiğim yerlerde etrafıma bakınca bir sürü Türk malı görüyordum: Vestel TV, Vestel havalandırma, Airfel, Colin's vb gibi Türk markaları Erivan'da tercih ediliyor. İki devletin kapalı tuttuğu kanalları ticaret çoktan açmış, Ermenistan halkı da önceliği kendine yarar sağlayanda bulmuş milletine bakmadan.

 Türkiye ile Ermenistan çok kötü bir boşanma geçirip kanlı bıçaklı olan çocuklu bir aileye benziyor. İki tarafında haklı gerekçeleri var, küskünler ve birbirleriyle konuşmak istemiyorlar ama geçmişleri ve ortak bağları bir şekilde onları birbirleriyle konuşmaya zorlayacak gibi duruyor. Bakalım ne zaman? 

Sevan, Noratus, Geghard ve çevresi, Ermenistan


























Erivan çevresinde ziyaret edilebilecek turistik yerler biraz dağınık ve sık ulaşım imkanı yok. Minibüs duraklarında beklemek yerine Ermenistan'ın belli başlı turistik eserlerine uğrayan bir günlük bir tur seçtim ve sabah çıktık yola.

Sevan ( Türkçe anlamı "Van gibi") gölü Erivan'a yaklaşık bir saat uzaklıkta. Göl 1900 metre yükseklikte yer aldığı için Erivan'a göre oldukça serin ve rüzgarlı.
Sovyetler Birliği zamanında gölün suları sulama projelerinde kullanılmış ve derinliği 20 metre kadar düşmüş. Bağımsızlık sonrası alınan tedbirlerle göldeki su eski seviyesine yükselmeye başlamış. Son on senede su 8 metre kadar yükselince göl kenarındaki bir kısımı yazlık, otel ve lokanta su altında kalmış.
 
Sevan gölü kenarındaki Sevanavank manastırı 9.yy'da inşa edilmiş. Su seviyesi düşmeden önce bir adaymış, şu anda karaya bağlı bir yarımada. Manastır Sovyetler Birliği zamanında depo olarak kullanılmış, bağımsızlık sonrası yenilenip ziyarete açılmış. Ermeniler din olarak Hıristiyanlığı seçen ilk devletin kurucuları ( 4.yy ). Din Sovyetler Birliği zamanında bastırılmış ama bağımsızlıkla birlikte eski önemli konumuna dönmüş.



Üzerinde dini motifler ve haç bulunan süslemelerle oyulmuş tarihi taşlara "kaçkar" adı veriliyor. Kaçkarlar Ermenistan'da en çok rastlanan eski eserlerden. Ülkede en eski ve en güzel kaçkarlara rastlanan yer Noratus mezarlığı. 

























Noratus mezarlığındaki kaçkarların bir kısmı ülke Moğol istilası altındayken olanları anlatıyor ve çekik gözlü insanları resmetmeleri nedeniyle kolayca ayırdediliyorlar.
Noratus'tan sonraki durağımız Geghard manastırı. Geghard manastırı ilk olarak 4.yy da kurulmuş, onlarca değişim geçirmiş ve bugünkü haline ulaşmış.Manastırın bir kısmı kayaya oyulmuş. Kaya içindeki kısmından çıkan bir pınar var. Bu pınarın sularının şifalı olduğuna inanılıyor. Ziyaretçiler ellerini yüzlerini bu suyla yıkayıp yanlarında getirdikleri şişelere doldurup eve götürüyorlar. Kilisenin bahçesindeki bir ağaca ise çaput bağlayıp dilekte bulunuyorlar. Bu da yetmedi mi? Adak adıyorlar. Adağı yapan kişi dileğinin gerçekleşmesi için koyun ya da tavuk kesiyor, hayvanın kanı iki kaşın arasına parmakla sürülüyor ( haç şeklinde). Daha sonra adağın eti yedi kişi arasında dağıtılıyor, adak sahibinin ve ailesinin yemesi yasak. Tanıdık mı geldi? Badılcan, basturma, lahmajoon ya da dolma ısmarlarken de aynı hisse mi kapıldınız? Ya da Erivan sokaklarında Mahzun Kırmızıgül dinleyen arabalar bangır bangır geçerken mi? Kafede Hadise çalarken mi? Küskün komşumuz coğrafi olarak iki adım yanımızda ama düşünce olarak dünyanın öte yanında kadar uzak. Bunları başka bir yazıya bırakarak manastıra devam edelim.


































Geghard manastırı, Birleşmiş Milletler'ce dünya mirası listesine alınmış.Yakınında dereye girecek yerler var. Haftasonu mangal yapmak isteyen Erivanlılarla doluyormuş.
Geghard'ı dolaşırken etrafımız birden aynı tişörtü giyen 100 kadar gençle doluyor. Rehberimi Marina açıklıyor " bu gelenler 'eve gel' kampanyasından. Ermenistan hükümeti her sene başka ülkelerde yaşayan Ermeni gençlerini 2 haftalığına Ermenistan'a davet ediyor. Bu iki haftada ülkeyi gezdiriyor, dini ve tarihi eğitim veriyor ve sonra ileride Ermenistan'a geri göç etmelerini öğütlüyor".  Ekonomi bu haldeyken işe yarar mı?



































Geghard'dan sonra Ermenistan'ın virajlı yollarından Erivan'a geri dönmemiz akşam yemeği vaktini buluyor. 

Erivan, Ermenistan

 

































Erivan, Gürcistan'ın başkenti Tiflis'e minibüs ile 5 saat uzaklıkta. Tiflis'ten Ermenistan sınırına kadar olan yol 1 saat kadar ve genelde düz ve bakımlı. Ermenistan tarafına geçer geçmez dağlık kısım başlıyor ve Erivan'a varana kadar sürüyor. Ermenistan vizesi sınırda 8 dolar karşılığı beklemeden alınıyor, siz başvuru formunu doldururken Türkçe konuşan gümrük memuru vizenizi hazırlamış oluyor bile.Ermenistan-Türkiye sınırı kapalı olduğu için Erivan'a karadan gitmenin yolu Gürcistan ya da İran üzerinden geçmekte. Ermenistan'a geçer geçmez Kars-Gürcistan-Ermenistan rotasını takip eden onlarca Türk tırı ile karşılaşıyoruz: şoförümüz kelle koltuk sollamalarla hızlı bir şekilde yol alıyor, arada da küfredip duruyor.

Erivan'a varıp hostele eşyalarımı bırakıyorum. Sizinle şehri dolaşmaya en yüksek yere çıkarak başlayalım: kısaca "anıt" denilen Sovyetler birliği ile ilişkilerin 50. yılında yapılmış olan geniş park / anıt / gezi alanına gidiyoruz. Opera binasından anıta çıkan yolda ilk önce Cafesijan müzesinin bir parçası olan heykel parkından geçiyor. Sonrada "Kaskat" denen bahçe-merdiven-müze karışımı yoldan en tepeye varıyor. Yukarı çıkmak dura kalka 20-30 dakikamı alıyor.

































Tepeye varınca Erivan'ın tüm mahalleri rahatça seçiliyor. Hafif kafanızı  sağa çevirip bakarsanız da Ağrı dağı tüm heybetiyle karşımızda. Erivan'dan Iğdır sınır açık olsa 45 dakika sürer ancak.


















Erivan 1918'e kadar nufüsü 20,000'i ancak bulan bir yermiş. Daha sonra büyüyerek nufüsü bir milyonu az geçmiş. Şehir pek turistik bir şehir değil ama bir iki günlük gezecek yer var. Şehri gezmeye ilk başlayabileceğiniz yerlerden biri Cumhuriyet meydanı, geniş meydanın köşelerinde devlet binaları sıralanmış. Ortadaki havuzda güneş batınca müzik ve fıskiyelerden fışkıran sularlar gösteri yapılıyor. Meraklısı çok.

Meydanın kuzeyine doğru yürüyüp oradan yeni geliştirilmekte olan Hyusisyan yaya caddesine giriyoruz. Burası şehrin pahalı markalar için planlanan bölgesi ama henüz tamamlanmamış. Ermenistan'ın nüfusu 3 milyon ama yurtdışında 8 milyon kadar Ermeni'nin yaşadığı düşünülüyor. Bağımsızlıktan sonra yurtdışında yaşayan Ermeniler ( diaspora) ülkeye yatırım yapmaya başlamışlar ve ülke bir ara çok hızlı büyümüş. Son finansal krizde ise para akımı durmuş, ekonomi çökmüş, bir çok Ermenistan vatandaşı yurtdışında iş aramak zorunda kalmış.


Caddenin sonunda Opera binası ve çevresinde onlarca kafe var. Özellikle geceleri kafeler şaşırtıcı derecede kalabalık. Ekonomik kriz ya da para olmaması Erivan'lıları her gece dışarı çıkmaktan henüz alıkoyamıyor.

Kafelerde tek bir şey ısmarladıktan sonra garsonlar size ilişmiyor. Fazla bir şey ısmarlamadan uzun süre oturulabilirsiniz. Opera parkının yanındaki Mashtot ve Abovyan caddeleri de geceleri kafe trafiğinden nasibini fazlasıyla alan mekanlar. Gece dışarı çıkınca özellikle kadınların fazlalığı dikkat çekici. Ülke nufüsü yaklaşık üç milyon iki yüz bin, bunun yaklaşık iki milyon yüz bini kadın. Yani bir erkeğe iki kadın düşüyor. Bunun nedeniyse bozulan ekonomi nedeniyle erkeklerin yurtdışındaki işlere gitmeleri.

Erivan yaz aylarında oldukça sıcak ama en azından nemli değil. Öğle saatlerinde güneşten kaçabildiğiniz sürece şehrin caddelerinde ve parklarında yürüyüp çevrenizi gözlemleyerek iyi vakit geçirebilirsiniz.

Azerbaycan'a nasil gidilir, ne zaman gidilir, ne kadar harcanir?



Vize
 
Azerbaycan Türklere vize uyguluyor, biz Azerilerden istemiyoruz. Buna karşın Azerbaycan  Ruslara, Ukraynalılara, Belarus’a vb bir sürü millete vize uygulamıyor. Kardeş kazığı bu mudur?

Azerbaycan’a havayolu ile giderseniz havalanında vize alabilirsiniz. Uçaktan çıkınca vize kuruğuna girmeden önce pasaport kontrolüne gidiyorsunuz. Pasaportuz damgalanınca geri dönüp form dolduruyorsunuz. Sonra 2 vesikalık fotoğraf ve 10 dolar karşılığı vizenizi alıyorsunuz.

Karadan girmeniz gerekiyorsa ya Türkiye’de vizenizi alacaksınız ya da Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te sabah başvurup öğleden sonra saat dörtte vizenizi teslim alıyorsunuz.


*******************************************************************************

Gezdiğim 130+ ülkeden seyahat fotoğrafları ve gezi notlarını bu blogda sık sık güncelliyorum. Siz de simdigezelim.com'a üye olan binlerce kişiye katılın ve içeriği kaçırmayın. 


  1. Abonelik için buraya gidiniz. 
  2. Vaktiniz varsa simdigezelim.com'daki içerikten yola çıkarak yazılan üç kitaba göz atıverin.
  3. Hatta "Şaşırmak İçin Gezmeniz Gereken 55 Yer" kitabımı şuradan ücretsiz indirin. 


********************************************************************************Uçak Bileti

THY’nin Bakü’ye günde dört seferi var. Azerbeycan havayollarının da İstanbul’a hergün seferleri var.  Bodrum-Bakü seferleri de başlamış.

Tren
Bakü’den Tiflis’e otobüs, minibus ve tren var. En rahatı yataklı gece treni. 25 Manat karşılığında dört kişilik bir kompartımanda yatarak Tiflis’e varabilirsiniz. Çarşaflar kuru temizleme edildikten sonra açılmayan plastic torbalara konulmu, tren hareket edince görevli getiriyor. Lokanta vagonu var ama zayıf: siz kendi suyunuzu ve yiyeceğinizi getirin.  Tren yolculuğu 16 saat sürüyor. Bunun üç saati sınırda kontrolde geçiyor.

Otobüs
Bakü’den İstanbul-Ankara-Trabzon gibi büyük şehirlere giden bir çok Türk otobüs firması var. Gürcistan’a ve diğer yerlere giden yerel firmalar yavaş ve iyi değil.

Ne zaman gitmeli?
Bakü için Mayıs, Eylül ve Ekim aylarının ideal. Diğer aylarda sıcaklık, nem, rüzgar keyfinizi bozabilir.

Ne kadar harcarim?

Bakü’ye ülkenin petrol parası akıyor ve kendini fiyatlarda belli ediyor. Fiyatlar İstanbul ayarında.

Tiflis, Gürcistan

















Gürcistan'ın başkenti Tiflis hoş bir yer. Bakü'nün 38 derecelik caddelerinden Tiflis'in hafif yağmurlu serinliğine geçmenin bu yorumda katkısı olduğu bir gerçek tabi, ama şehir daha yeşil,  gezilesi yerleri daha çok ve daha ucuz.




















Şehirde turistlere hitap eden bölgelerin çoğu Kura nehri kıyılarına yakın. Kura'nın kaynağı Ardahan ili sınırları içinde oradan Tiflis'e sonra da Azerbeycan'a geçip Hazar'a dökülüyor. Şehri keşfetmenin en iyi yolu her zaman olduğu gibi yürümek, şehrin yerleşimi de sanki bunu desteklemek için yapılmış:görülmesi gereken Vera mahallesi, Rustaveli bulvarı ve eski şehir düz bir hat üzerinde. Birinden ötekine geçip bir günde şehrin çoğunu görebilirsiniz.


















Vera, Tiflis'in zenginlerinin oturduğu semt. parklar, bahçeler, hesaplı bir dinginlik ve büyük evler dikkati çekiyor.






 Oradan geleceğiniz Rustavlevi caddesi kentin ana arterlerinden biri ve pahalı markaların gösteri alanı. Aynı zamanda işportacıların ve dilencilerin boy göstermeye başladığı bölge.

Gürcistan bağımsızlığını kazandıktan sonra Sovyetler Birliği'ne mal üreten hemen hemen bütün fabrikaları kapanmış. Üstüne bir de Rusya ile takışıp kısa da olsa bir savaş yaşayınca ( Abhazya ve Güney Osetya sorunu) ekonomi çökmüş. Hükümet ülkeye yatırım çekmek için bürokrasiyi azaltmış ve yapılması çok zor bşir şey başarmış: yolsuzluğu ortadan kaldırmış. Tiflis'de karşılaştığım bir Türk işadamı " Azerbeycan, Ermenistan ve Gürcistan'da iş yaptım. Azerbeycan'da kazandığımdan daha fazlasını rüşvet istediler, çıktım. Ermenistan, malum pek sevmezler bizi, ticaret şöyle böyle. En iyisi Gürcistan, çok memnunum: vergi düşük, polis iyi çalışıyor, tek kuruş rüşvet yok." diyordu.
















Rustaveli bulvarının bittiği  Özgürlük Meydanında şehir haritasını bulabileceğiniz bir turizm bürosu var. Metro durağı da meydanın yakınlarında. Şehirde küçük bir metro var ama kullanmadan da geniş bir alanı dolaşabilirsiniz. Taksi kullanacaksanız önceden pazarlık etmeyi unutmayın. Genelde 10 dakikalık mesafeye 5 GEL ( Gürcistan Lari'si) e gidebilirsiniz.
















 Şehrin eski kısmında yüzlerce caddede ilginç görüntüler sizi bekliyor. Arada bir kaybolarak yarım gününüzü rahatlıkla burada harcayabilirsiniz. Yorulunca bölgedeki kafelerden birine oturuverin, Tiflisliler bu bölgeye hava kararınca gelmeyi seviyor.
















Gürcistan içinde veya 7-8 saat mesafedeki yerlere ( Erivan, Rize vb) Tiflis'in dört ayrı yerinden minibüs seferleri var. Genelde Ortaçala durağında her yere ( İstanbul dahil) vasıta var, oradan yoksa Didube istasyonuna gitmeniz gerekebilir. En iyisi kaldığınız yere danışmanız.

Bakü, Azerbaycan

Azerbaycan'ın başkenti Bakü, iki milyona yaklaşan nüfusu ile ülkenin en büyüğü aynı zamanda kentin kıyılarında çıkarılan petrol sayesinde de en zengini. 2005 yılında açılan Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı sonrası ülkeye ciddi sayılır miktarda para girmeye başlamış. Bunun kanıtını görmek için başınızı kaldırmanız yeterli:  şehir büyük bir şantiyeyi andırıyor.

Değişik mimariyle yapılan binalar şehrin silüetini değiştirmeye başlamış. Merkezde ise hummalı bir yenileme çalışması var. Binalar ve meydanlar dışarıdan pırıl pırıl görülüyor. Gerçi bu biraz aldatıcı bir durum çünkü genelde binaların içi yenilenmiyor. Devlet binaların dış yüzünü bedava yeniliyor, ama içleri mezbele olarak kaldığı da oluyor.



Şehirde görüleek yerleri saymadan önce birkaç bilgi vereyim. Bakü'ye Azerice Bakı deniyor ve "Rüzgarlı Şehir" anlamına geliyor. Yaz kış rüzgar var ama yazın rüzgarın sizi serinleteceğini sanmayın. Ağustos ve Temmuz'da 35-40 derece sıcaklık normal karşılanıyor. Zaten şehir sakıinlerine sorarsanız Bakü'ye gelmek için en iyi zamanlar Mayıs, Eylül ve Ekim. Diğer zamanlarda serin ya da çok şiddetli rüzgarlı olabiliyor.


Bakü'nün ana tarihi bölgesi "içeri şehir", Azeriler bölgeye "köhne şehir" de diyorlar. Yarım gününüzü rahatlıkla ara sokaklarda kaybolarak geçirebilirsiniz ama benim yaptığım gibi öğle sıcağında çıkmanızı tavsiye etmem. Gerçi o sıcakta halı satıcıları caddelerden çekildiği için rahata rahat yürüyorsunuz. Bakü'nün sembollerinden Kız Kalesi'de içeri şehirde,  restorasyonu devam eden bu tarihi eserin hemen yanında ağaçlar altında küçük bir kafe va, sıcakta çıktıysanız güzel bir mola alabilirsiniz.

 İçeri şehirde Şirvanşah sarayı, hamamlar ve başka yapılar da var ama çok ilginç değiller. Onun yerine sokaklardaki hayatı seyretemek daha eğlenceli.
 Bunun içinde en iyi yerler akşamüstü havuzların olduğu bölge ( "fontanlar" diyorlar), bulvar ve sahil boyu.

 Dolaşırken oldukça fazla sayıda Haydar Aliyev heykeli göreceksiniz, İlham Aliyev kendisine başkanlığı devreden babasına saygısını böyle göstermiş.


Azerilere ya da Azerbeycan'da iş yapanlara "işler nasıl?" dediğinizde genelde karamsar bir tablo ortaya çıkıyor. Ülke, dünyada yolsuzluğun en çok olduğu yerlerden biri. Rüşvet vermeden bir iş yaptırmak neredeyse olanaksız ve hemen her alanda devlet memurlarının tekelleri var: süpermarketler, ithalat firmaları, yerel üretim hep tek aileye bağlı. Konuştuğum bir Azeri durumu şöyle özetledi: " Azerbeycan'da meyve ithalatını bir kişi yapar, sen ucuza getiremezsin, gümrükten geçmez. İnşaat malzemeleri de paylaşılmıştır, kimin ne getireceği bellidir. Rekabet etmeye kalktığın an işyerine memurlar gelir, ters bir şey bulurlar, sonra iflas edersin. Onun için kimse yeni firma açmaz burada. Herşey onun için pahalı".Petrolden dolayı Azerbeycan'a iyi bir para akımı var, ileride bunu tüm halka yaymalarını umalım.

Azerice - Türkçe arasındaki farklar zaman zaman hepimizin yüzünü gülümsetir. Aynı kelimenin farklı kullanımları reklamlarda daha bir ilgi çekici oluyor, işte size Bakü'den bir kaç reklam örneği.

Redbull:






















Birleşmiş İdman Malları





















ATM ekranı:
















Apple mağazası.





















George Orwell'in Hayvan Çiftliği kitabı.



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...