Kula, Kırklareli: Haftasonu için


Geçenlerde günübirlik yine Kırklareli yolundaydım. Kırklarelinde yaşayan kuzenim Ferdi'ye "Yakınlarda güzel dolaşılacak neresi var?" diye sorunca kendimizi Bulgaristan sınırındaki Kula köyünde bulduk.Aşağıdaki açıklamalar Ferdi'den.
"
Kula, bir pomak (Müslümanlığı kabul etmiş Bulgaristanlılar) köyü.Pomak kültürlerinin halen sürdürüldüğü bir çok geleneği içinde barındırıyor. Kırsal yaşamın pek çok güzelliğine rastlanan köyde, sonbaharın ilk aylarından itibaren kış hazırlıkları başlıyor. Pancar pekmezi, turşu, makarna, kuskus gibi yöresel yiyecekler daha kış gelmeden hazırlanıyor.



Şu an halen bir çok evde topraktan ısınmak ve yemek pişirmek için yapılmış peçkalar kullanılıyor. Ilkbahar ve yaz aylarında ev hanımları bahçe ve tarlada erkekler ise çoğunlukla orman işleri ile uğraşıyor. Mısırları evlerinin tavanlarında kurutuyorlar.


Kümeslerinde çok sayıda tavuk ve horoz besliyorlar. Kula'da her evin önünde tavuk ve horozlara rastlamak mümkün. Aynı zamanda bir çok balkan köyünde olduğu gibi kahvehanelerdeki çaylar odun ateşinde pişiyor. İlerleyen teknolojiye rağmen köyde halen eski usül bir çok geleneğin devam etmesi köye dışarıdan gelenleri adeta bir zaman tüneline sokuyor. Köye ilk gidildiğinde göze çarpan en büyük özellik ise misafirperverlik. Yediden yetmişe tüm köy halkının misafirlere oldukça sıcakkanlı bir şekilde davranması Kula’nın en büyük artısı. 70 kişilik nüfusu ile küçük ve sevimli bir yapısı olan köyde halk; hayvancılık, ormancılık ve kendilerine yetecek çiftçiliklerle yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Kırklareli Orman İşletme Müdürlüğü tarafından verilen makta kesimleri ile bir çok aile kestiği ağaçları işletme müdürlüğüne satarak geçimini sağlıyor."
 

Kula'ya giden yolun özellikle güzel olduğunu belirtmem lazım. Sonbaharın tüm renklerini görebileceğiniz yol boyunca güzel havayı fırsat bilip çilingir sofralarının başına kurulan Kırklareli'lere de sık sık rastlıyorsunuz. Haftasonunda İstanbul dışında farklı bir yer görmek isteyenler için Kula güzel bir seçenek.

Hemen her yere ucuz uçak bileti almak için

Ucuz uçak bileti için tüm dünyada geçerli bir seçeneğiniz var: sayıları pıtrak gibi artan düşük maliyetli havayollarından birini seçmek. Daha önce burada tam listeyi vermiştim, olsun bir kez daha hatırlatayım. İşte hemen her yere ucuz uçak bileti almak için kullanabileceğiniz havayolları ve ülkeleri, gitmek istediğiniz bölgenin linkine tıklayın ve ilgili ülkeyi arayın.



Avustralya ve Yeni Zelanda'daki Ucuz Havayolu Şirketleri

Ortadoğu'daki Ucuz Havayolu Şirketleri

Avrupa'daki Ucuz Havayolu Şirketleri

Asya'daki Ucuz Havayolu Şirketleri

Kuzey ve Güney Amerika'daki Ucuz Havayolu Şirketleri

Afrika'daki Ucuz Havayolu Şirketleri

 

 

 

 

Havaalanından Merkeze-Otele vs Nasıl Gidilir? ( Dünyanın Büyük Şehirleri İçin Tam Liste)

Uçakla vardığınız bir ülkede havaalanından şehir merkezine en ucuz ve en hızlı şekilde nasıl varacağınızı bilmek istiyorsanız cevabı burada: http://www.toandfromtheairport.com/ . Bu web sitesi dünyanın belli başlı havaalanlarından şehir merkezine nasıl gideleceğini bir güzel anlatmış.

iyi seyahatler,

Yurtdışında taksicilere kazıklanmaya son!

Hiç bilmediğiniz bir şehre gidiyorsunuz, taksicilerin hali tüm dünyada malum. Kazıklanmak istemiyorsanız yola çıkmadan önce taksi fiyatlarına bir göz atmanız yeterli.  Aşağıda 2010 fiyatlarına göre dünyanın değişik şehirlerinde 3 kilometrelik bir taksi yolculuğuna ödeyeceğiniz ücretler gözüküyor.

İyi yolculuklar


3 Kmlik yol için          Şehir, Ülke
taksi ücreti aralığı

0,90 $ - 1,58 $ Delhi, Hindistan
0,97 $ - 1,28 $ Mumbai, Hindistan
1,04 $ - 1,73 $ Kahire, Mısır
1,14 $ - 1,71 $ La Paz, Bolivya
1,17 $ - 1,87 $ Manila, Filipinler
1,22 $ - 2,03 $ Mexico City, Meksika
1,23 $ - 2,94 $ Panama City, Panama
1,23 $ - 1,68 $ Kuta, Bali, Endonezya
1,24 $ - 1,86 $ Fez, Fas
1,29 $ - 1,94 $ Kuala Lumpur, Malezya
1,50 $ - 2,99 $ Pekin, Çin
1,54 $ - 2,05 $ Ho Chi Minh City, Vietnam
1,64 $ - 2,05 $ Hanoi, Vietnam
1,68 $ - 2,35 $ Tayland Bangkok,
1,69 $ - 3,38 $ Katmandu, Nepal
1,80 $ - 2,69 $ Şangay, Çin
1,86 $ - 3,10 $ Marakeş, Fas
2,00 $ - 4,00 $ Quito, Ekvator
2,01 $ - 3,51 $ Montevideo, Uruguay
2,14 $ - 3,21 $ Lima, Peru
2,53 $ - 3,03 $ Buenos Aires, Arjantin
2,60 $ - 3,90 $ St Petersburg, Rusya
2,72 $ - 3,27 $ Dubai, BAE
2,82 $ - 4,23 $ Amman, Ürdün
2,86 $ - 5,37 $ Seul, Güney Kore
3,10 $ - 6,20 $ Singapore, Singapur
3,35 $ - 5,16 $ Hong Kong, Çin
3,53 $ - 5,88 $ Rio de Janeiro, Brezilya
3,57 $ - 5,00 $ Sofya, Bulgaristan
3,68 $ - 6,25 $ Atina, Yunanistan
3,74 $ - 5,52 $ Moskova, Rusya
4,05 $ - 5,68 $ Santiago, Şili
4,14 $ - 8,29 $ Tel Aviv, İsrail
5,28 $ - Polonya 8,80 $ Krakow,
5,33 $ - 7,99 $ Beyrut, Lübnan
5,35 $ - 8,92 $ Tallinn, Estonya
5,45 $ - 7,92 $ Vancouver, Kanada
5,56 $ - 8,33 $ Lizbon, Portekiz
5,70 $ - 7,98 $ Prag, Çek Cumhuriyeti
5,70 $ - 8,29 $ Budapeşte, Macaristan
5,75 $ - 7,90 $ Cape Town, Güney Afrika
5,91 $ - 7,88 $ Taipei, Tayvan
6,25 $ - 9,72 $ Barcelona, İspanya
6,45 $ - 9,68 $ Edinburgh, İskoçya
6,94 $ - 9,72 $ Madrid, İspanya
$ 7,00 - 12,00 $ New York City, ABD
$ 7,50 - 10,00 $, Los Angeles, ABD
$ 8,10 - 13,50 $ Reykjavik, İzlanda
$ 8,33 - 13,89 $ Brüksel, Belçika
$ 8,33 - 13,89 $ Paris, Fransa
$ 8,91 - 11,88 $ Toronto, Kanada
$ 8,91 - 11,88 $ Montreal, Kanada
$ 9,00 - 12,00 $ Melbourne, Avustralya
$ 9,23 - 11,54 $ Auckland, Yeni Zelanda
$ 9,51 - 15,21 $ Zagreb, Hırvatistan
$ 9,72 - 13,89 $ Viyana, Avusturya
$ 10,00 - 13,00 $ Sidney, Avustralya
$ 10,86 - 13,67 $ Kopenhag, Danimarka
$ 11,11 - 16,67 $ Münih, Almanya
$ 11,11 - 15,28 $ Berlin, Almanya
$ 11,11 - 16,67 $ Dublin, İrlanda
$ 11,11 - 13,89 $ Roma, İtalya
$ 11,29 - 14,52 $ İngiltere Londra,
$ 12,05 - 15,06 $ Stockholm, İsveç
$ 12,50 - 16,67 $ Nice, Fransa
$ 13,03 - 16,13 $ Tokyo, Japonya
$ 13,89 - 19,44 $ Helsinki, Finlandiya
$ 13,89 - 16,67 $ Amsterdam, Hollanda
$ 15,28 - 19,44 $ Monaco, Monako
$ 17,12 - 22,26 $ Oslo, Norveç
$ 18,18 - 24,24 $ Zürih, İsviçre

Mostar, Bosna-Hersek: Bölünmüş Şehir

Mostar, yakın zamanda olanlarla hepimizin belleklerine yer etmiş bir yer. Dubrovnik'ten buraya her gün bir çok tur otobüsü kalkıyor. Tur otobüsleri Mostar'ın merkezindeki Osmanlıların yaptığı "Eski köprü ( Stari Most)" yakınında turistleri bırakıyor. Mostar küçük bir yer olduğu için buradan görülecek yerlere ulaşmanız en fazla beş dakikanızı alıyor.

Mostar nehir tarafından hem coğrafi hem etnik olarak ortadan ikiye bölünmüş durumda: nehrin doğu kısmında Müslümanlar, Batı kısmında ise Hıristiyanlar yaşıyor. İki halk olabildiğince birbirine karışmadan yaşayıp gidiyor. Hıristiyan ve Müslüman mahallelerini birleştiren  "Eski Köprü" savaş sırasında tamamen yıkılmış. 2004 yılında Türkiye'nin de içinde olduğu beş devlet tarafından aslına sadık kalınarak yeniden inşa ettirilmiş. 

Köprünün hemen yanında "Mostar Dalgıçlar Kulubü" var. Orada takılanlardan bir kaçı atlayacakmış gibi yapıp köprünün üzerinde bekliyorlar. Ta ki onları atlarken çekmeye meraklı biri biraz bahşiş verene kadar...
 
Mostar merkezinde köprünün yüzlerce fotoğrafını çekmek dışında yakındaki iyi korunmuş Osmanlı döneminden kalma Muslibegovica  köşkünü ve köprüyle aynı zamanda Mimar Sinan tarafından yapılan Karagöz Bey camiini ziyaret edebilirsiniz.

Mostar'da tarihi bir kaç yeri dolaştıktan sonra yapılacak en iyi şey köprüyü gören bir yerde dinlenmek ve bir şeyler atıştırmak. Söylemeye gerek var mı bilmiyorum ama köfteleri ünlü ( Rumeli'nde miyiz ne?).

Dubrovnik, Hırvatistan: Doğunun Bitip Batının Başladığı Şehir

Hırvatistan'ın güneyindeki Dubrovnik turizm piyasasının son zamanlarda yükselen yıldızlarından. Doğrusu Dubrovnik övülmeyi hakediyor: deniz, tarih, güneş, iyi yemekler, tekne turları.. Bir de vize olmayınca bizim Akdeniz kıyılarına karşı  iyi bir seçenek oluyor.
Hırvatistan'a daha önce gitmiştim, fotolar o eski geziden.
Dubrovnik'in eski şehri bir yarımada üzerinde ve etrafı tamamen surlarla çevrili.



Hırvatlara göre Avrupa kendi sınırlarında bitiyor, sonra "Doğu" başlıyor. Komşularının Osmanlı işgali sonucu bozulduklarını kendilerinin ise kültürel olarak hep Avrupalı ( ve Batılı) kaldıklarını söylüyorlar. Öyle mi? Gidin kendiniz karar verin. Biz biraz daha şehirde dolaşalım.
 Şehri boydan boya kesen Standun caddesi bakımlı ve hoş bir yer. Eee Dubrovnik boşuna Dünya Mirası listesinde değil.... 
 Ana caddeden sapılan yan sokaklarda hediyelik eşya dükkanları, butik oteller ve akşamları güzel lokantalar var.
Kale surlarının üzerinden şehir manzarası bir başka güzel.
Dubrovnik surları ve deniz.
Eski şehrin surlardan görünümü.
Surlardan Lokrum adasının görünümü. Dubrovnik limanından adaya tekne turları kalkıyor.

Dubrovnik'te şu an ne oluyor?

Diyorsanız tıklayıverin: Ana cadde Stradun'daki web kamerası hizmetinizde. 


http://www.dubrovnik.hr/web_kamera.php

Kosova'nın Başkenti Priştina

"Üsküp'e gelmişken  çiceği burnunda yeni devlet Kosova'nın başkentine de uğramak lazım" deyip sabahleyin otobüs terminaline geldim. Üsküp'ten Kosova'nın başkenti sadece 80 km ötede. Ama varması 4 saati buluyor. Yolun bu kadar uzun sürmesinin iki sebebi var:  NATO bombardımanları sırasında altyapının yokolması ve yeni gelen araba zenginliği.

Yemyeşil dağlardan ve derin vadilerin yamaçlarından kağnı hızıyla ilerleyen otobüs şehre yaklaştığında daha da yavaşlıyor. Savaş sonrası Birleşmiş Milletler denetimine geçen Kosova'ya yardım yağmış, bir de yerel çeteler Avrupa'dan çaldıkları araçları çok ucuza piyasaya sürmeye başlamışlar. Sonuçta başkent Priştina caddeleri umulmayacak kadar yoğun.


Bu yazı ve daha nice benzeri sık sık güncelleniyor, kaçırmamak için aşağıdaki linkten ŞimdiGezelim'e üye olun.
http://feedburner.google.com/fb/a/mailverify?uri=SimdiGezelim&loc=TR


Taksilerin çokluğu da dikkat çekici. Bu yoğunluğun sebebi şehirdeki yüzlerce kafenin varoluş sebebiyle aynı: işşizlik. Çalışacak yer bulamayanlar ya taksi almışlar ya kafe açmışlar.

Priştina'nın kafeleri günün her saati kalabalık. Müşteriler pek bir şey yemiyorlar, tek bir içecek alıp oturuyorlar, gelip geçenleri seyrediyorlar aralarında sohbet ediyorlar. Kapalı alanda sigare içmek serbest olduğu için popüler kafeler dışarıdan duman altı olmaları sayesinde hemen anlaşılıyor.
Sigara demişken hemen herkesin sigara içtiği bir yerde sigara kaçakçılığı da iyi bir gelir getiriyor olmalı ki yukarıda görülen tür satıcılar şehirde çok yaygın.

Şehirdeki hükümet binalarının duvarları savaşta ölen ve kaybolanların resimleri ile kaplı. Resimleri görünce Kosova'nın durumu şimdi iyi olmasa bile eskiye nazaran ne kadar iyi olduğunu anlıyorsunuz.


Şehirde önüne gelen plansız bir şekilde bina yaptığı için sokaklar yamru yumru, kaldırımı işgal eden binalar, sarkık elektrik telleri vs. Bizim gecekondu mahalleleri gibi.


Şehirde tarihi eserler savaşta zarar görmüş. Halen çoğunda restorasyon başlamamış. Sağlam olan bir iki tanesi Yaşar Paşa camii etrafında. Bu saat kulesi de tamir edkileceği günü bekliyor.


Priştina'ya gidiyorsanız amacınız eski eser görmek olmamalı, yeni kurulan bu devletin doğum sancılarını ve zorlukları aşarak yaşamlarıı yeniden inşa eden insanlarını yerinde görmek olmalı.




Yolunuz Priştina'ya düşerse kalmak için iyi seçeneklerden biri de bir Makina Mühendisliği profesörü tarafından işletilen Velania Pansiyon (  taksi şöforleri Professor Pansiyon olarakta biliyor ). Pansiyonda kalanların hatırı sayılır bir kısmı Kosova'da görevli sivil toplum kuruluşlarından oldukları için Kosova'yla ilgili son haberleri ve en gidilesi lokanta/kafe önerilerini de sadece mutfakta takılarak öğrenebilirsiniz.

Makedonya'nın Başkenti: Üsküp

Her üç Makedonyalı'dan biri başkent Üsküp'te yaşıyor. Nüfusu bugünlerde 650,000 olan bu şehir 4000 sene önce kurulduğundan beri   bölgenin merkezi olmuş. Bizim içinse Balkanlarda Osmanlı yönetiminden çıkan en son yerlerden biri olması sebebiyle eskinin halen hatırlandığı ve ülkelerarası bağların daha bir sıkı olduğu yerlerden biri olmuş.

Nasıl olmasın ki şehrin sembolü olan taş köprü, Üsküp kalesi, eski pazar ve bit pazarı

halen bizlerden izler taşıyorlar. Şehrin en büyük meydanı olan Makedonya meydanında etrafa şöyle bir bakınca bugün bile devam eden bağlantıların izleri hemen göze çarpıyor.


Üsküp'ün eski pazar bölgesinde esnafın ya da yoldan geçenlerin Türkçe konuşması normal karşılanıyor. Yol kenarlarında da sık sık Türkçe ilanları görüyorsunuz.












 Vardar nehrinin batı kısmında ise -eski şehrin uzantısı hariç- pek Osmanlı izi kalmamış. Eski şehrin olduğu dar bir alan dışında tarihi eser aramak zaetn boşuna: 1962'deki büyük deprem sonrası yıkılan tarihi binaların çoğu  yeni yeni restore edilmeye başlanmış. Eski şehrin dışına çıktığınızda sadece sosyalist mimarisinin fonksiyonel ve gri beton eserlerini görebiliyorsunuz.




 Bu arada eski şehire hazır gelmişken buranın ünlü köftecilerinden birine uğramadan geçmeyin. Çarşıdaki "Destan" kebapçısında damağınıza ziyafet çekin. Destan'da köfteler taneyle satılıyor, "normal bir porsiyon getirin işte yav" deyince kocaman 10 köfteyi sığdıracak yer arıyorsunuz ona göre.






Makedonya ekonomisi bağımsızlıktan bu yana iyi durumda değil. İşşizlik resmi olarak %20lerde olsa da gerçekte çok daha yüksek olduğundan ve okuyan kesimin ülkeden göç ettiğinden şikayet ediliyor.
Diğer Balkan ülkelerinde olduğu üzere burada da çok sayıda kafe var; iş bulamayanlar kafe açmış,açamayanlar müşteri olmuş. Gece oldu mu Makedonya meydanına çıkan yollarn ve Vardar civarındaki kafeler dolmaya başlıyor.










Gece yaşantısı şaşırtıcı derecede canlı ve ucuz. Hani öyle ki İstanbul boğazında mükellef bir ziyafet yerine buraya uçakla gelip bir haftasonu geçirseniz herşey dahil aynı paraya çıkabilirsiniz.
Bir sonraki durağım Kosova...

Ohri ( Ohrid ) Gölü , Makedonya




Makedonya ve Arnavutluk arasındaki Ohrid gölü ( Ohri okunuyor) kıyısına kurulmuş olan Ohri kenti Makedonya gezimizin en güzel duraklarından biri. 

Makedonya'ya gelirseniz Üsküp'e otobüsle 3.5 saat mesafedeki ( otobüs 7-10 Euro) bu kenti ziyaret etmeden geri dönmeyin. Üsküp'ün doğası budanmış kalabalığına birebir panzehir.



Ohri kentinin nüfusu sadece 42,000. Göl kıyısındaki tepelere yaslanmış bu kentin eski kısmındaki tarihi binaları ziyaret ederek rahatlıkla bir gün geçirebilirsiniz.


Eski kentte Ayasofya kilisesi, St.Pantelejmon – Plaoshnik kilisesi ve


gölün tam kıyısındaki St.John Kaneo kilisesi görülmeye ve önünde 20-30 poz fotoğraf yakmaya değer yerler.


Ohri Kalesini de atlamayalım.

Kent, o kadar şirin ve manzaralar o kadar etkileyici ki zaman olsa daha uzun kalmak isterdim.


Şehirden biraz daha fotoğraf koyup Üsküp yazısını hazırlayayım. Üstte Ohri merkezindeki iskele görülüyor. Göl çok berrak, iskeleden denize girenlere sabahın erken saatlerinde bile rastlayabilirsiniz. Aşağıda şehrin genel görnümü.


Ohri gölü aslında eski bir volkanın kraterine oturmuş, suyun derinliğ 350 metreye kadar iniyor. Bölü saran dağların yeşili suya vurunca gözlere ziyafet oluyor.


Şehir merkezinde daha çok hediyelik eşya mağazaları var.


Kıyıda da kafeler ve


balık restoranları. Fiyatlar oldukça makul. İki kişilik tam doyurucu akşam yemeği meze+şarap dahil 15 Euro civarı.


Şehirde çok sayıda pansiyon var. Odalar 5 Euro'dan başlıyor, eli yüzü düzgün olanlarında kişi başı geceliği 8-10 Euro'ya kalmanız mümkün.


Sonuç: ucuz uçak bileti bulunursa haftasonu için bile gidilebilecek bir yer.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...